benim yapmaya çalıştığım şey, bize tarih diye anlatılan masalların, gerçekler karşısında yargılanmasına katkıda bulunmaktır.
herkes istediğini sevebilir. bununla birlikte sevgi sandığımız şeyin, stockholm sendromu imişçesine, nerdeyse bebekliğimizden beri beynimizi yıkarcasına verilen bilgiler olmadığına emin olmak isterim.
kurtuluş savaşı dönemini araştıran birisinin, mustafa kemal'e olan sevgisinin (ki bu aslında tapıcılıktır) azalmaması mümkün değildir. "her şeyi yoktan var etti" denilen kişinin, aslında ocakta pişen aşa şeflik yapması konusunda bilgiler edindikçe, düşman bildiğimiz ingiltere, fransa ve italya ile işin başından beri dirsek temasında olduğunu gördükçe; osmanlı'nın yıkılması, saltanatın ve hilafetin kaldırılması ile, yerine 1 mit, 1 tabu, 1 kült konulmasını olduğu konusunda düşünmeden edemiyor insan.