-
2051.
+2oturduğumuz mekanı tarif edeyim size o da gözünüzde canlansın. istanbulda hafif bi tepeciğin üzerine kurulmuş biyer gibiydi. yukarda kalıyodu diğer yapılara göre. önü bu sebepten açık denizi net şekilde mehtapla birlikte izleyebiliyodunuz.
içerisi loş ışıklarla çevrişmişti ama ampulden ziyade mumlar aydınlatıyodu. loş derken öyle karı kız attığınız karanlık mekanlardan değil. hakkaten dinlendiren bi loşluktu. canlı müziği olurdu genelde o gün de vardı. klarnet, kanun ud bağlama keman gitar ve vurmalı çalan bi ekipten oluşuyodu. solistin sesi de mekana uygundu. mekan kare bi yapı gibiydi. biz denize bakan tarafın uç kısmındaydık. masaları kalın ağaç oymalı kenarları motifli hoş görüntülüydü. her masada farklı renkte mumlar, ve çiçekler vardı. koltukları öyle dandik kafe koltuklarından değil hakkaten, şeker renkli ahşap rengi desenleri olan geniş yapılıydı. masalar arasındaki boşluk geniş olduğundan istanbulun kalabalık yapsını burada hissetmiyodunuz.
başlık yok! burası bom boş!