nalan olmasa daha hızlı hallederdim aslında ama yine de sabrediyodum. o sırada mekanın işletmecisiyle gözgöze geldim. beni görünce gülümseyerek masaya yöneldi. zaten sevdiğim bi arkadaşımdı ibrahim. ben de gülümsedim. o esnada garsonun kulağına eğilip nalanın duyamayacağı şekilde

- sedattı dimi adın senin

g: ezberliycekmisin hayırdır

ibrahim gelse de şunu alsa diye bakındım bi masaya takılmış gelirken, zaten yerimde duramıyorum

tekrar eğildim kulağına doğru,

- sedat gibtir git zaten canım sıkkın dedim bıkkın bi ifadeyle

sedatın beklemediği bişeydi bu muhtemelen, gururuna dokunmuş ama napacağını bilmiyodu. o an içinden bana saldırmak geçtiğinden emindim ama muhtemelen kim bu, neye güveniyo diye düşünerek duraksadı, ama duraksaması kısa sürdü

g: ne diyosun lan sen diye bağırdı

sedatın sesi mekanda yankılandı. burda çalışan tüm garsonlar korumalar tanırdı zaten beni. benim ordan gelen sese doğru iki iri kıyım koruma mehmetle kadir koşmaya başladılar. ibrahimde sesi duyunca şoke olmul vaziyette kalakalmıştı takıldığı masada o da bize doğru koşup geldi.