/i/Telefonlar

    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    -2
    Evet yazardaşlar, Bizler akıllı telefonların aptal köleleri.
    Bizler nefesimize ihanet eden sefiller.

    Günlerden cuma idi. Üsküdar'da cuma namazını kılmış evime dönüyordum. Vapura binip üst kata yöneldim. Mükemmel bir hava ve manzara vardı. Güneş her yeri parlatıyordu. Vapurun ucunda martılara simit atan bir adam ve küçük kızı vardı. içimden bir anda "hemen resmini çekip instagrama koymalıyım" düşüncesi geçti. Yanlarına yaklaştım elimi cebime atıp telefonumu aldım. Aldım almasına ama şarjı bitmiş ve kapanmıştı. "Offf" dedim. Böyle bir manzarayı kaydedemiyorum. Koltuklardan birinin kenarına iliştim. Ve onları can sıkıntısıyla izledim. Bir anda birşey farkettim. Herşey ne kadarda netti. Küçük kızın bukleleri vardı, başta farkedememiştim. Ellerine susam yapışmıştı. Martıların sesini duydum sonra. Kanatlarının beyazlığını. Gagalarının atılan simide karşı davetkar açılışını. Suyun parlaklığı gözlerimi alıyordu. Saçlarımın rüzgarda dağıldığını farkettim. Ellerimle toparlarken saçlarımın her telini hissettim.

    Vapurdan indiğimde beşiktaş meydanda mendil satan bir çocuk gördüm. Hep ordaydı. Belkide Fi tarihinden beri. Ama hiç bukadar iyi incelememiştim. Saçları kısa kesilmiş, üstüne bol gelen bir montla "mendil alırmısınız abi/abla" diyordu etrafına.

    Ben bunları ne ara kaçırdım.

    Cevap çok uzakta değildi. Cebimdeydi cevap. Küçük bir kutu, bunlardan mahrum bırakmıştı beni. Gözlerimin ilahi piksellerini harcamıştım instagram ve başka internet mecraları için. Utanmıştım kendimden. "Ne olurdu yani hergün geçtiğim yerleri kudret memory card'ımda muhafaza etseydim"

    Bir sigara yaktım. Sigaranın çıtırtılarını duydum. Güldüm ve utandım.

    Kalabalığı azaltmıştım adeta, kendimi ve çevremi farketmemle.

    Tövbeler olsun elimize tutuşturalan yapay zırtapotlara.

    Anı yaşamak işte buydu. Anı yaşamak işte bukadar güzeldi...
    ···
   tümünü göster