-
1.
+205 -17beni bilen bilir çok iyi sıçarım tak gibi hayatımın özetini, son hikayemde sizlere anlatacağım. tüm sevenlerime beni bugüne kadar takip ettikleri için teşekkür ediyorum.
99 yılında ilkokul dönemim başladı. bu sırada ebeveynlerimiz bu tipini gibtiğim bize yetmiyor diyerek yeni bir çocuk getirdiler çekirdek ailemize... abiliğin verdiği ağırlık ve kıskançlık bi yana dursun, okul heyecanıda bir yandan bastırıyordu. okula alışmam çok zor oldu çünkü annem babam o dönem nerdeyse okula uğramamıştı herkesin annesi babası, çocuklarını okuldan alırken, ben yırtık bir önlükle servisi bekliyordum. ailem okulda kavga edip önlüğümü yırttığımı bile bilmiyordu, kavgacıydım sinirliydim çevreme değil aileme, bana gösterilmeyen ilgiye kızıyordum.
ilk senem vasat geçmişti, hocalar hep mesafeli davranıyor, sınıf arkadaşlarımın aileleri bu çocukla konuşmayın diyerek çocukları benden uzaklaştırıyordu. halide'den başka hiç bir arkadaşım yoktu. pekte gibimde değildi açıkcası, ailem kol kanat germezken, diğer insanların bu tavrı devede kulak kalıyordu.
yaz tatili başlarında kardeşimi alıp misafirliklere giden annem ve babam beni hep dedemlere bıraktılar, tatil gerçekten bomtak geçiyordu, anneme babama duyduğum öfke gün geçtikce büyüdü. günler günleri kovaladı. yine dedemlerde kaldığım bir gece sıcaktan bunalmış küçük bedenimle kendimi balkona attım. güneş henüz yeni ağarıyordu ve hava gerçekten çok güzeldi. içimdeki sıkıntı uykularımı her gece bölüyordu alışkındım ama bu gece farklı bir geceydi... neden sonra tüm şehrin titrediğini hissettim. uykudamıydım, yoksa gördüklerim gerçek miydi? o an algılıyamıyordum. köpeklerin havlama sesleri tüm sokağa yayılırken, bir kaç dakika sonra sokaklar insan çığlıklarıyla yankılandı. hala bilimkurgu filmi gibi, yerin titreyişini hissederken, gözlerim teker teker inen evlerin bacalarında kaldı, bu manzara karşısında dağılmış bünyemle ağlayarak çıkışa doğru koştum. apartmandan bir adam beni kucaklayıp, can havliyle dışarı attı. sağır eden insan çığlıkları arasında, dede yadigarı evin çöküşünü izledim.
babam hariç tüm ailemi o depremde yitirdim...
ben otostopcu
şimdi 24 yaşındayım,
çocuk esirgeme yurdunda ağlayarak geçirdim onca yılı...
babamın hayatta olduğunu ise 20 yaşında öğrendim, annemin ölümüne dayanamayan felçli babamı huzurevinden çıkarıp fakirhaneme zütürdüm. burada sizinle tanışmadan bir kaç gün evvel, o kucağımda taşıyıp tuvalete zütürdüğüm babam hayata gözlerini yumdu. cenazesinde öğrendim,
annemle babamın misafirliğe deyip kardeşimi hastaneye zütürdüğünü...
ben otostopcu, hayatımın içine gümbür gümbür sıçan kaderime, tek başıma küfrediyorum. birileri varsa beni duyan,
annemi babamı kardeşimi çok özlüyorum.
edit: (bkz: otostopcu dev hikaye arşivi)
twitter.com/otost0pcu
başlık yok! burası bom boş!