-
101.
0Berber kalfası kan, kusmuk ve çamura bulanmış kıyafetlerime şöyle bir göz ucuyla baktı, alışkın olsa gerek, ses etmedi, hemen duvar kenarındaki - camdan en uzak - koltuğu çekti, "Buyur abi"
"... "
"Kahve falan bir şey alır mısın?"
"Kalsın."
"Nasıl keseyim?"
Ne demek nasıl keseyim lan? Hayatımda şöyle bir berbere gidip de şekil saçım olmadı. Ya "kısa kes" dedim ya "üç numara" veya "enseyi toparla". Bu üçü lan. Bugün Kuzey Kore'de bile daha çok saç alternatifi var, on şekil belirlemiş Kim Jong Un reyiz.
Hani tarif etmek istesem bile edemem, yanları kısa yap, üst uzun kalsın, şöyle makasla arkaya doğru.. Sıkıyorum. Bildiğim bir şekil yok ki tarif edeyim. Ha koyun kırpmışsın ha benim saçı..
"Kısalt.."
"Üstleri makasla mı alayım?"
Lan bir sus..
"Gerek yok."
Aynadaki yansımama tipimi gibiim diye bakarken asıl tipini gibtiimin apaçi berber kalfasının susmaya niyeti yoktu:
"Abi ne diyon adamlar iyi oynuyor ha"
Kafayı kaldırdım, televizyonda Porto - Mençıstır maçı vardı..
"Mençıstır alır." dedim..
"Gerçi Porto bu sezon iyi oynuyor ama çok gibko takım abi be"
"... "
Yan masada sakal tıraşı olan mahalle arası galeri sahibi kılıklı eleman lafa girdi:
"Mekkarti var onlarda bak iyi oyuncu"
"Ligde şampiyon muydu onlar?"
Benim üzerimden benim olmadığım bir muhabbet dönüyordu lan.
başlık yok! burası bom boş!