+8
cagla biraz vazoyu andiran yari dolu surahisinin kulpundan tutmus saydam su bardagina suyumu doldurdu.
bana uzatti.
-al ic bakalim dedi tatli bi surat ifadesiyle. cok tatli gercekten. o anlar pinari felan hic dusunmuyordum.
ama sonradan pinarla yasadigim olaylari da anlaticam. boyle de bi foreshadowing yapayim. size pinardan bahsedip
oyle daha sonra hic bir sey yazmayarak havada birakmiyicagimi bilin istedim.her neyse olaya donuyorum tekrar ben.
caglanin uzattigi suyu almak icin yattigim yerden sirtimi dogrultup ayaklarim duz bir sekilde gotumun ustune oturdum.
suya uzanirken
-sen ictin mi ? diye sordum.
-evet ictim ben icerdeyken dedi.ben bardagi kafama diktim. suyu ictim. 1 bardak kesmedi. bardagi caglaya uzattim tekrar.
-bi bardak daha doldurur musun ? diye rica ettim.
-tabi ki doldurum dedi tebessum ederken. cagla tekrar surahiden bardaga suyu dokerek selaleyi andiran bir sekilde bardagi su doldurdu. onuda ictim.
- 1 bardak daha ?
-yok canim saol. diye cevap verdim. elimdeki bardagi aldi. surahiyle beraber yatagin yanindaki kahverengi renkli sifonyerin
ustune koyduktan sonra, yanima yatti ve koynuma sokuldu.
-bugun burda kalsana dedi. col kervanlarindaki bitap dusmus deve kadar yorgundum. sadece dizlerimin ustune cokup
dinlenmek istedim suruyu umursamaz bir sekilde. saatte gec olmustu. bu saatten sonra eve bu yorgunumlugumla gitmeye
cok usendim. cagladan icerdeki pantolonum cebinden cep telefonumu getirmesini istedim. cagla telefonumu getirmek icin
tekrar yatak odasinin kapisindan cikti. salondaki parkelerde caglanin topuk seslerini duyabiliyordum. salondan
-hangi cebinde diye seslendi.
-canim ya ondeki ceplerden birindedir ya arka cebime koymusumdur bak iste dedim.
-yok bulamadim dedi. koridorun duvarlarina carparak hafifce yankilanan topuk sesleriyle cagla odaya pantolonumla girdi.
-hayatim baktim butun ceplerine yok dedi.
-ver bir de ben bakiyim dedim. aldim pantolonu, baktim ceplerine harbiden yok. ulan nereye koydum telefonu diye dusunurken
kesin montun cebine koydum dedim. cunku arabanin anahtarlari felanda yok.
-hayatim bir de montumun cebine bakar misin dedim simarik bir suratla.
-aaays dedi kahverengi gozlerini kocaman acarak tatli bir surat ifadesiyle. pantolonumu aldi odanin kenarindaki
tekli koltuga katlayip koydu.
-bulduuum diye seslendi. getirdi telefonumu.