+1
urfa'da harvırd olsa biz ancak inşaatında çalışırdık.
bir süre kafamda bu düşüncüler, aylin gözümde büyüyor, ben ufalıyorum. kitap okumak kültür demek çünkü benim için. kitap okuyan kız. üniversitede de yok muydu, vardı, ama bu kız başka, bu sevdiğim, sevmek istediğim, zerre tanımadığım, kitap okuyor.
daldığım düşüncelerden aylin'in çığlığı ile sıyrılacaktım, zaman kalmadı, sıyrılamadan zaten "kalk lan kalk" hamza ensemden tuttuğu gibi ayağa kaldırdı, kedi kaldırır gibi.
beyaz hırkalı bir eleman, aylin'in oturduğu banktan fırladı, elinde çanta, bize ters istikamette koşuyor, hamza ve ben de fırladık. ben aylin'e koştum "iyi misin"
"beni napcan lan adamı yakalasana"
tek yaptığım kafamı çevirip adama bakmak oldu, ağır çekim gibi. ama değil. nasıl diyeyim, o an çok hızlı gelişti ama beynim her salisesini kayda aldı. zaman açıldı mı, bast? kabz?
..
hidayet abi bank'tan kalktı, dikeldi, hırkalı bunun yanından geçerken.. sağ eliyle hırkasını tuttu, genç hızını alamadı, omzu hidayet abinin elinde, parmakta çevrilen tespih gibi, yarım daire kendi etrafında döndü. hidayet abiyle göğüs göğse geldiler.