-
51.
+1gölet boyunca bir patika, kenarında da banklar sıralı idi. hidayet abi, aylin'den bank ötede oturmuş, telefonla konuşuyordu veya konuşur gibi yapıyordu. "biz burdayız" dedi hamza, göletin kenarına, taşa oturdu, yarı çömelir. ben de yanına geçtim. ötede, anayolda gelen geçen araçlar bakmaya başladı. "bekleyecek miyiz?" dedim. ses etmedi. ben de sustum, napayım aq.
bekliyoruz, soğuk zütümüze işliyor.
göz ucuyla aylin'e bakıyorum. okumaya devam ediyor mu yoksa numara mı. sayfa çeviriyor belli aralıklarla. da vincinin şifresi. meşhur o dönem. okumadım. zaten çok kitap okumuşluğum da yoktu.
cahil kalalım diye mi? he amk. her okumayan cahil. babam gece yarısına kadar çalışırdı. annem üç çocuk büyüttü, üstüne dantel işler satardı. pazarda limon satmadım ama berberde ustadan çok tokat yedim yerde kıl tüy kaldı diye.
evde kitap mı gördük lan okuyalım?
okul desen öğretmen olacak andavalların bizle ilgisi yoktu. sanırım iki üçü harici ismimi de bilmezdi. öğretmen odası kıraathaneydi, yazın okul giriş kapısına, ana hole masa atar ikinci el araba muhabbeti çevirirlerdi. müdürün derdi saç uzunluğuydu. muavin, elinde sopalı adamdı.
kitap okuyan insan mı gördük lan?
başlık yok! burası bom boş!