+11
devam-
kızla oturuyoruz. tost geldi. yemeye çekiniyorum amk.
açım doğru dürüst bir şey yememişim zaten.
çok bir şeyde yiyemiyorum, daha doğrusu yememeye çalışıyorum.
çok yediğim zaman, midemin sağ tarafı ağrımaya başlıyor.
acildeki doktor randevu almıştı ama gitmedim. sigorta falan yok amk.
hastane anasının amı kadar muayene ücreti alıyor zaten.
pederle aramız berbat.
gibsen para istemem, o durumdayız.
her neyse
oturuyoruz kızla. ailemi sordu. babam ne iş yapıyor gibisinden muhabbet. muhabbet olsun diye.
iş konusunu geçtim, direkt anlattım babam konusunda düşündüklerimi anlattım.
-amcığın tekidir babam- gibisinden bir sonuç çıktı yani.
o anlattı sonra.
ilk dönem kaldığı yurdun yanında camii varmış. -sabah ezan sesleri gelir dikilirdik-dedi.
konu buraya nasıl geldi derseniz. benim gözlerimin altındaki morluktan.
-uyuyamıyorum ondan- demiştim. oradan-oraya geldi konu.
ezan sesi deyince bende, camiilere, ezana bir sövdüm açıkcası.
bir irkildi kız.
izmirli tip kız hayata bakış olarak ama basit bir mantık var ya
- dincileri sevmiyor, yoksa dinle alıp veremediği yok-
o misal. ben ise çoktan ateist olmuştum bile.
bilimsel ya da felsefi olarak böyle bir seçim yapmadım.
dıbına koyduğumun hayatı imanımı gibti. nefret yüzünden oldu bende ne olduysa.
kendime zerre kadar inanmazken, bir şeye inanmam imkansızdı.