1. 26.
    0
    selen bir daha konuşma o kızla dedi bana. tamam dedim, zaten konuşmaya pek niyetim yoktu. ama melis’te yüzsüzlük diz boyu, beni ne zaman görse gelse gelip konuşuyordu. ne kadar terslesemde geri geliyordu yanıma. selen’de haklıydı aslında, ben olsam bende dayanamam.

    selen bana soğuk davranıyordu biraz. i̇leriyi göremiyordum ama, bazen birden elini elimden çekiyordu. i̇lk dönemin sonuna kadar yine soğukluğu devam etti, kahrediyordu bu durumlar açıkcası.
    i̇lk dönemin sonundda bardağı taşıran bir şey oldu, ama bu gerçekten bilmeden oldu. artık selen iyice dayanamıyordu gördüğüm kadarıyla. nasıl desem, tahammül sınırlarını zorlamıştı artık. dönemin son haftasıydı. selen’in telefonu melisteydi, sınıftaydık. ben melisten baya uzaktaydım, bilerek uzak duruyordum. teneffüstü. selen dışardaydı ben sınıftaydım. melis’le bizim emre en arkada oturuyordu o an. melis bana bağırdı, ozan gelsene bir fotoğraf çekinelim diye.

    hemen reddettim, olmaz dedim. i̇şim var şu an birazdan gelirim gibisinden şeyler söyledim. emre’de bağırdı çağırdı gel falan diye. bende o an boşluğuma geldi, gittim ama melis’ten uzak durdum, emre’nin yanına oturdum.

    melis telefonun kamerasını açtı, tam resim çekerken sınıfa selen girdi. ben selen’i görünce hemen fırladım emre’nin yanından, ne yapacağımı bilemedim açıkcas
    ···
   tümünü göster