1. 26.
    0
    iki yüz sayfa kaldı kitabı bitirmeme. ilk başları canımı sıkmasına rağmen farklı bir tadı vardı, üzerinde fazla düşünülmemiş bir konuyu deşiyordu. yer yer oha! bu ne tembellik böylesini ben bile yapmadım, dediğim zamanlar oldu. sonra oblomov gibi bir hayat yaşamasam da, verilmesi gereken mücadelenin önemi hakkında ondan pek de farklı düşünmediğimi fark ettim.

    kitapta her ne kadar rus aristokrasisinin düşünce yapısı eleştirilse de içinde farklı konularda barındırdığı aşikardır. sanmam ki her rus soylusunun oblomov kadar hassas bir yapısı sayesinde zahar'a iyi davransın, gelen konukların onu sömürmesine göz yumsun; bir o kadar da temiz kalpli olsun. yani diyeceğim o ki oblomov'un nesnel olduğunu düşünmüyor, farklı özelliklerinin onu nesnellikten uzaklaştırmaya fazlasıyla yeterli olduğunu iddia ediyorum. keşke her toprak sahibi oblomov kadar hassas bir kalbe sahip olsaymış.

    bir de ah olga! sen ne kadar basit bir karaktersin! zaten bunu oblomov da söylüyor: bu sen değilsin, cordelia konuşuyor!
    ···
   tümünü göster