+4
hiç yazasım yok azcık da tembel bi adamım ama sigara kahve falan sonunu getiricem artık. şu özelliğim olmasa şerefsizim saçlı sakallı gurulardan tek vuruşta kalp durduran yumruk tekniğini en hızlı öğrenecek adamdım. (five point palm exploding heart technique)
Sing me a song, you're a singer
Do me a wrong, you're a bringer of evil
Şarkımız bir niyetin deklare edilmesiyle başlıyor. burada ecnebilerin nispeten daha iyi anladığı fakat bizim doğal olarak zor kavrayacağımız durum şudur;
burada you diye kastedilen kişi dio. i öznesi de dinleyici. şarkıyı söyleyen kişi kötülüğü getiren, eğer dinler ve devdıbını getirirse de yani tuzağa bir nevi düşerse. (ilk entry de tuzaktan bahsettik)
The Devil is never a maker
The less that you give, you're a taker
yaratmak allaha mahsus. prometheus ve ya elma. hani hikayede zaten elmayı tanrı yaratıyor. şeytanın havvaya verecek elması yok yani. yani şeytan yaratmaz. "make" fiilini gerçekleştiremez. burada ikinci cümleye kafasını yoran ilk bakıştaki tuhaflığı anlamıştır ki sebebi öznelerdeki çakallık idi. burada you şeytan ve dio şarkıda.
The lover of life's not a sinner
The ending is just a beginner
The closer you get to the meaning
the sooner you'll know that you're dreaming
ilk satır namusun bacak arassdfkjh. burada i you olayı yok ki genel bir konuşma biçimi var içerik olarak.
şimdi gene kardeşimizin kafası beginning değil de beginner denmesine hiç takılmıyor.
dionun amacı ilkokul çocuğu gibi kafiyeye uydurmak değil kardeşim.
bir çok din, düstur ve ya felsefede ve sizin de daha önce duyduğunuz üzere tanrı tek. evreni kendi suretinden yaratıyor. . kendini görebildiği bir ayna bi bakıma. yanisi hepimiz ve evrenin her parçası aslında tanrının bir parçası. biz de bütünün parçalarıyız. fraktallar vesaire konuyu ilk defa duymamışsınızdır. peki son günde noluyor "last day" tanrı yeteri kadar görüyor ve ya anlattığı zamanın sonuna geliyor ve parçaları artık teklik içerisinde tekrar topluyor. bu da cennet diye bahsettiğimiz kavram. parçadan tek oluyoruz artık dönüyoruz öze.
yani tanrının içinde tekrar bütün olduğumuzda tanrı tekrar bütün olduğumuzda hikaye sonlandığında, tekrar beginner of everything oluyor tanrı.
I can tell, fool, fool!
Well if it seems to be real, it's illusion
For every moment of truth, there's confusion in life
Love can be seen as the answer, but nobody bleeds for the dancer
buradaki love kavrdıbına giresim yok ama güzel zütlü hoş memeli hatun kişiye olan aşkınız gibi bir aşk değil anlatılmak istenen. burada sigara yaktıran konu ise şöyle bir konu.
bu modern zamanlarda " kanayarak şehit" olmak gerçekten şu "bleed" olayını eski evliyalar kalitesinde gerçekleştirmek zor. kimse(istisnalar var) kendini hakkaten delikanlı gibi bu bleed eylemine kendini acı çekerek terbiye etmeye vermiyor inanç ve ya aşk adına. yani fool, dancer olamıyor fool olarak kalıyor. şeytan kazanıyor.
They say that life's a carousel
Spinning fast, you've got to ride it well
The world is full of Kings and Queens
Who blind your eyes and steal your dreams
And they'll tell you black is really white
The moon is just the sun at night
And when you walk in golden halls
You get to keep the gold that falls
fool dan dancer a giden yolun zorluğu falan. gerçekten güçlü yoldan çıkarıcı olaylar olduğu vesaire.
Fool, fool!
You've got to bleed for the dancer!
Fool, fool!
Look for the answer!
Fool, fool, fool!
olayı kaptırdıktan sonra i you kavramı değişiyor burada.
masumiyetin de artık o baştaki gibi değil. biz büyüdük ve kirlendi dünya falan. artık dansçının yolundan yürüdün ve başarısız oldun. kanamadın. son uyarı yapılıyor bir cevap var diyor.
gene fool diyor ama sana .
durumlar kötü. şimdi baş sondu falan geyiğine selam çakarcasına konuyu devam ettiriyor. albümün cd sini tak çal. bitişinde breaking into heaven çalacak. konu son günler kıyamet vs. aynı zamanda da atom and evil şarkısının başlangıcı olacak. aynı hızda aynı rifflerle aynı akortlarla. ki bu şarkıda genesis mevzusunu anlatır.
Tümünü Göster