sıra olduk yavsak müdür gelip birkaç çift laf etti. sonra içeri girdik. yeni gelenelre sınıfları filan gösterildi. biz birinci kattaydık. 9larda ikinci katta. içeri geçtik sınıfta hemen hemen herkes gelmişti. ben her zaman oldugu gibi kan kardeşim abdullahla oturdum. abdullahla ilk okuldan beri beraberdik. serapta meryemle oturdu tabi.

serapla bir huyumuz vardı. ders esnasında kagıtlara bişey yazar mesajlasırdık. ben kagıda yazdım mesajımı 'edayı hafta sonu hiçç gördün mü ' diye. cevap yazdı görmiş ama cok muhabbet edememiş. neyse dedim bende su yolunu bulur diye akışına bırakayım dedim. cok kasmaya gerek yoktu belkide.

okul kulüplerini bilirsiniz. o günde bızım sınıf ögretmeni geldi onun dersinde kulipleri sectirttti. ben alısık oldugum üzere satrancı sectim. serapta kutuphane kulübünü.(bunu anlasmalı yapıyorduk zaten,) salı ve perşembe günleri bizim kulüp birleşmeleri olacaktı. bizim santranc kulubunun basındada gecen senden de tanıdıgım mat-geo. derslerine giren ümit hoca vardı. ben onu severdim o da beni. neyse pazartesiyi öyle böyle atlattık. salı oldu. sabah ben yine bir umut abdullahı yanıma alıp yolda durmaya koyulduk. eda yıne aynı kızlarla yanımızdan gecti ve yine sadece basıyla ufaktan bi selam caktı. resmen küfrediyomus gibi geliyordu bana. aldırıs etmek istemedim.

kulup calısma saatleri normal dersler bittikten sonra ikindi yapılıyordu. dersler bitti. her kulubun bır sınıfı vardı. bizim kulup calısmalarını sansa beniim kendi sınıfımda yapacaktı. derslerden sonra üit hoca sınıfa geldi. benim halimi hatrımı sordu. muhabbet ettik biraz millet gelene kadar. yavas yavas herkes toplanmaya basladı. ümit hoca kulüp işlerinden bahsetti biraz bize. sonra kapı calındı. gelen Edaydı.