derste canlıların guruplaşmasını işliyoduk ibbune iki saattir susmadı bende çıldırdık bi iki dakka dinlim dedim adam canlıların latince sınılandırılmasını anlatıyodu morus alba (beyaz dut) morus nigra (siyah dut) her canlı rengine göre isimleniyomuş bende kaldırdım yarramı hocam bişe sorcam dedim dedi senden mantıklı bi tak çıkmaz ama sor bende yannanımın büyüklüğüne güvenerek "bukalemunlara ne diyosunuz latincede?" herkes şaşırdı arka sırada önündeki kız arkadaşının sırtına attıran çocuk malafatı bıraktı bi anda sınıftakiler ayağa kalkıp birbirini gibmeye başladı hoca da en önde oturan gözlüklü inek kızdan kağıt istedi cebindeki pilot kalemi ve yakın gözlüğünü çıkarıp istifasını yazdı ve kapıdan çıkmadan önce sınıfın afetine her zaman seni düşünerek karımı gibiyorum dedi ve gitti akıllı tahtadan bi anda bi ses yükseldi kazım koyuncudan işte gidiyoruuuum