salı günü metrodan çıktım otobüs duraklarına doğru ilerliyorum. hava kararmak üzere, dışarıda ayaz var. neyse betimleme yeteneğim bu kadar binler.

derken gözüm bu yaşlı dilenciye ilişti. dedim sevaptır şuna bir yirmibeş kuruş atayım benden le cola içsin. kafamda da olayı kurdum önünden geçerken hiç duraksamadan turnike bırakır gibi parayı bırakıp devam edecektim.

kararlı adımlarla yürümeye başladım. tam al capone edasıyla parayı bırakacakken japone kollar açılır adına da derler ciks ciks ciks... cepten her tarafı sararmış sümüklü mendilim uçtu yirmibeş kuruşla birlikte binin önüne.

bu şöyle bir doğruldu. gözlerimin içine baktı baktı... al şu parayı git kendine selpak al dıbınakoyduğumun fakiri senin neyine sadaka vermek dedi beyler. attığı elli kuruşu kaptığım gibi kaçtım ama çok kanıma dokundu.