ankarada çevik kuvvet olarak görev yapan eniştem, şark görevi için hataya gitmişti bundan mütevellit bende ablamlara sürpriz yapmak için 21 eylül 2014 sabahı hataya doğru yola çıktım.
tamda o sıralar kobane düşüyor, öşeklere sahip çıkalım, 200 hewal patates oldu manşetleri atılıyordu fakat ben bu olayları pekte gibime takmıyordum. ta ki otobüsteki tek yolcunun ben olduğunu anlayana kadar.
içime öyle bir kurt düştü ki anlatamam binler, birde yetmezmiş gibi kürt azeri karışımı kırma müavin yanıma yaklaşıp

- yov hewal sen manyah mısan? hatayda boh mi var? bah antalya ne gadar güzeldir garılar gızlar cıbıldır ehuhehe. dedi

( cevap vermedim )

- diyeceğim o dur ki - bu yarrahta kafa var sende yoktur ha- sana kekte vermiyim ne boh yiyosan ye.

muavinden yediğim ayarın üstüne bide yetmezmiş gibi tombul tombul memeler çalıyordu amk. bide gibtiğimin arabası eski kasa anadolu gibi har hur ediyordu ve tahmin ettiğim gibi reyhanlı dolaylarında arıza yaptı. tek kaş abimiz yaklaşıp

- gardaşım telaş yapmıyasan şimdi bi otostop çekeriz icabına baharız.

dedi ve gitti sonuç olarak yannanımın kafasını çekti amk.
2 saat geçmiş muavinle şöför dışarıda karnım açtı ve ağrıyordu.
tam hayattan ümidimi kesmişken toyota marka pikabın ağır ağır yaklaştığını gördüm içinden çıkan sakallı abiler.

allah allah el ronaldo el messi el clasico şam devletül islam tak tak tak

sesleriyle bizi apar topar arabaya bindirdiler. biraz silkinip kendimi toparladım ve
faceten kampa zütürüyorlar amk yardım edin! yazdım.

knk snde mi kmpa grdin yha bn hiç çlışamıyorm aq .s yorumunu atan berkecanı görünce yardım çağrımın ne kadar boş olduğunu farkettim.

el nusayriye dolaylarında arabayı durdurdular ve iki mücahid beni bir çadıra soktu. içimdeki taklar yarı korkuyla karışık açlıktan seferberlik ilan etmişti acilen tuvalete gitmem gerekiyordu allahtan dillerini hemen kavramıştım.

el selam el hela el tak allah allah

dedim ( allah allah kısmı nidalı ) ve bir mücahid kolumdan tutarak çayırların arasına zütürdü.

allah ne ağzımızla doyuruyor nede imanımızla göçürüyordu amk. bende bu yüzden o anın tadını çıkarmak doğal yaşama tüm kötülüklerimi bırakmak istedim. evet beyler zangır zungur talhana burgur kıvamında sıçıyordum, büyük bir gürültüyle ve haşmetle. arada olaya atraksiyon katmak için hıağğğğğğ gibi sesler de çıkarıyordum.

etrafta anlamsız bir gürültü koptu 100 tane ışidli allah allah nidalarıyla benim sıçtığım menzile doğru geliyordu. çıkardığım seslerden olsa gerek çatışma var sandılar.

6 metre yakınıma gelen düşüyor orada can veriyordu beyler. tekbir getiremeden ölen yiğitler düşünün amonyak gazına ve bir tabak pırasa kokusuna maruz kalmış koca adamlar.
nagazakiye düşen atom bombası gibiydi etraf, çiçekler solmuş insanlar ölmüştü. yaklaşık 200'e yakın ölü vardı.
bu manzara karşısında tamda fırsatı diyerek zütümü silip çayırlıklara doğru ilerledim çıkış yolu arıyordum.
çayırların arasından

dur gız kıpraşma seni çılgın ehihehe

sesleri duydum yaprakları araladım, bizim muavin öşeğin kulağından tutup ağzına vermeye çalışıyordu. eşek aiiiğğ diyor.
muavin aiğğ değil kız ahh diyeceksin ihihi diyordu.
yapacağınız işi gibeyim dedim ve sınır kapısına ulaştım. diğer gün duydum ki ypg güçleri 300 ışidliyi öldürmüş kobaneyi ele geçirmiş (!). kürtler kokuya alışkın olduğu için sıçtığım bölgeleri talan etmişler ordan kobaneye ulaşmışlar.
hiç kimse onca mücahidin tak yoluna gittiğini anlamadı beyler. tüm mücahidlerin tüm şehitlerin ruhu şad olsun. amen.