Ulan dedim kendi kendime , 85. dakikaya 0-0 girmişiz , kalmış 5 en fazla +3'ten 8 dakika , kaybedecek bir şeyim yok , yardır gitsin aslında tam diyemedim , aklımdan geçirirken rüzgara doğru Ulan ben bu kadar zayıfım acaba uçar mıyım bu rüzgarda ehehe diyerekten açtığım kollarımı sağ tarafta duran gözleri mikroskopla incelenelesi hatunun sol eli benim sağ eli tuttuğu gibi aşağı indirdi , bir daha da uzun süre bırakmadı. Gencay dedim sende oğlum , baskılı futbol sonuç verdi 1-0 oldu durum lakin maç daha bitmedi sadece uzatmalara gitti . Türkiye - Çek Cumhuriyet'i maçında Rıdvan Dilmen'in penaltılara gitmez bu maç deyişi canlandı gözümde, ufak bi güldüm . Ne? * dedi , Hiiç dedim gülümseme devam ederken. Beyler her şey mükemmel gidiyordu . Hakikatten penaltılara riske etme şansım yoktu , rakip kendini salmış her şey ataklardaki son vuruşlara bakıyordu ki Schalke - Münih maçında frikiği Z tribününe yollayan Bastos gibi vuruşla tamamlayacağımı o sıralar tahmin bile edemezdim. Kafamda milyona ulaşan seyirciler şampiyonluk şarkılarına başlamışlardı çoktan. - Bu arada iddaa kuponu gibi oldu hikaye başka temaya geçiyorum amk-