--
spoiler--
lan ben bunu hikaye yapıcam. bi posta daha yazıyım.
part part gidicem bağımsız hikayeler
--
spoiler--
ertesi günün sabahı kan ter içinde uyanmıştım. hemen yatağın içinde osbirimi çekip duşa girdim. yağmurda ıslanmış köpek gibi titriyodum dıbına koyim, böyle havaların da ayrı bir dıbına koyim dedim, bir yandan sobanın başında kurulanırken bir yandan da "senin gibi havanın dıbına koyim dıbına" diye giydiriyodum gökyüzüne. acaba tanrıya mı küfür ediyodum? bilmiyorum. giyinip çıktım evden. atladım minibüse... okula geldiğimde çok şaşkındım. kapıya kırmızı halılar serilmiş, okulun önyüzüne e okul fotoğrafımı yanına da türk bayraklarıyla atatürk fotoğraflarını asmışlar. okulun bahçesinden içeri girdiğimde müdür elinde plaketle bekliyordu. gittim yanına kafa tokuşturduktan sonra elinden plaketi aldım,gazeteciler boy boy fotoğraflarımızı çektiler, ertesi gün gazetelere çıkacakmışım öyle dediler. çok heycanlanmıştım. sanki 3 büyüklere transfer oluyordum. plaketimle okulun koridorunda yürürken çok havam vardı. Müdür bana "Oğlum seninle ifithar ediyoruz,sen mezun oldun" dedi ve elime verdi diplomayı.
Artık mezundum ama canım sıkılıyodu. sahile indim ve bi minibüs çevirdim. Minibüs hıncahınç kalabalıktı. Beni görenler yer vermeye çalışıyor, buyur abi otur diyenler, ayakta kalma falan filan geçtim boş bi yere oturdum. minibüs giderken bir yaşlı teyze minibüse bindi. elinde poşetler,poşetlerin içinde havuçlar,salatalıklar,patlıcanlar. Bana tip tip bakmaya başladı. "Cık cık cık cık... hiç insanlık kalmamış hiçç" diye söylenmeye başladı. Ben üzerime alınmıyordum.Sonra hiddetlendi bağırmaya başladı "evladım yer versene ninen yaşındaki kadını ayakta tutmaya utanmıyor musun sen?" ağzından takma dişin üst damağı uçup suratıma yapışmıştı. Sinir katsayım bir anda yükseklere vurdu ellerim titremeye başladı, vücudum kendini yiyip bitiriyordu o an. yüzümdeki dişi elime aldım sakin bir ifadeyle "buyur teyzecim otur tabiki" dememle, bunun oturup takma dişlerle ağzına ağzına vurmam bir oldu. "Ulan huur çocuğu ben ki atatürk resminin yanına resmi asılmış insanım lan sen kimsinn" diye haykırırken bir yandan da cam kenarına sıkıştırıp yüzüne yüzüne çalışıyordum huurnun. ellerim kan revan içinde olmasına rağmen hiç durmadan yumrukluyordum.
Minibüs şoförü seyit abi " heyt bee helal aslanım helall" deyip teyibe kaseti takmıştı.
https://www.youtube.com/watch?v=kRm66P-Um-o (müzikle birlikte okuyun lan)
müslüm gürses eşliğinde yumruk sesleri havaya karışıyordu, etrafımdaki tüm minibüs ahalisi alkışla yumruklarıma ritim tutuyordu ve şarkıya eşlik ederek kadını paketleyip son hızda giderken kapıdan aşağı attık. pis moruğun pazar poşetler kalmıştı içinden bi havuç alıp şarkıya eşlik ediyorduk tüm minibüsçe "bütün duygularıımmmm ağır yaralıııııı, yaralıııı, yaralııııı.bütün duygularıımmmm ağır yaralıııııı... " minibüsün içinde hoş bir ortam,şen şakrak bir arabesk eşliğinde gün batımına doğru yolumuzu aldık.