-
1.
+1Sokak Kitapları Yayınları'nın Cevabıdır:Tümünü Göster
Yağız Duzluoğlu kadar boş vaktimiz olmadığı için kısaca söylediği yalanlara değinelim.
1- Bizi telif ödememekle suçluyor. Halbuki yazışmalar elimizde mevcuttur. Telif ödemek için hesap numarası istedik. Kendisi ise 'bize para yatırdığını ve hesap numarasını oradan bulmamızı' iletti. Para yatırdığı hesap numarası için internet bankacılığı kullanmadığımızı o nedenle hesabını bulamayacağımızı ilettik. Bu sefer de aynı anlayışsız tavrını sürdürerek "Beni ilgilendirmez gidin şubeden alın" dedi.
Bizim Y.Duzluoğlu'na ödeme yapmak için onun hesap numarasını banka şubesine gidip öğrenme zorunluluğumuz yok. Kaldıki bunun mantığı nedir? Yani niçin yayınevi yaklaşık 3-4 saatini alacak bir yorgunluğa girip banka şubesine gidip sıra bekleyip eski kayıtları araştırıp bir yazarının hesap numarasını bulsun? Yazarın hesap numarasını iletmesi yaklaşık 25-30 saniyesini alır. Yani bu durumun mantığı nedir? Bu arada Yağız Bey'e yazar dememiz o sıfatı hak etmesinden değil bizim saygımızdandır. Yoksa gerçek yazarlara biraz ayıp oluyor farkındayız.
2- Y.D. 'nin yalan ve iftiraları bu yazı ile sınırlı değildir. Buraya almamış ama daha dün yazışmamız sırasında bizi donlandırıcılıkla itham etti. Sebebi de şu: Güya biz izinsiz olarak onun kitaplarını satmışısız. O nedenle de dolandırıcıymışız. Bakın bu itham bile Yağız Bey'in bir insanı ve kurumu ne kadar kolay suçladığının ne kadar kolay iftira attığının göstergesidir. Bu iftiraya maruz kalır kalmaz kendisine şu hatırlatmayı yaptım. 19 aralık 2014 tarindeki saat 11.08 de yaptığımız ve bizde kayıtları duran yazışma ile sizden izin aldık, dedim. Elbette bir yanıt veremedi. "Özür dilerim unutmuşum" falan demedi. Çünkü özür dilemek erdemli insanlara mahsus bir şeydir.
3- Şimdi gelelim beyinsiz lafımıza. Evet Yağız Bey'e beyinsiz dedik. Peki niçin? Durup duruken mi? Yağız Bey'in yazdıklarına bakarsak biz ona durup duruken hakaret etmişiz. Elbette bu noktada da yalan söylüyor. Şimdi hemen size whatsapp yazışmalarını koyuyorum. Bakın süreç nasıl gelişmiş
Ben: - Daha fazla geçikmememiz için hesap numaranızı gönderin de yatıralım
Yağız D. : Anlamakta sorun yaşıyorsanız mesajlarımı bünyenizde çalımayan birine okutun. Ortalama bir insan gayet açık ifadelerimi anlayabilecektir. ***gülücük ifadesi bana değil yağız d. ait
Ben : - Ben de sizde aynı problemin olduğunu düşünüyorum.
Yağız D: - Tebrik ederim, artık düşünebiliyorsunuz. Bi' teşekkür borçlusunuz bence bana ama neyse. Olur böyle ince jestlerim. *
Ben :- Evet düşünmek güzel bir şey bence siz de başlasanız iyi olur. Tabi bunun için öncelikle bi beyin nakli gerekebilir. Ama üzülmeyin telif ücretini yatıracağız onu kullanırsınız ameliyat ücreti için. Bizden ufak bir jest :
Gördüğünüz gibi Yağız Duzluoğlu'nun her zaman yaptığı gibi kendini çok zeki zannetme ve insanları aşağılama tavrına karşı DUR dedik. Yoksa ne diye bir yazarımıza beyinsiz falan diyelim. Yağız Bey'in o sadece 2 bin kişi olan ufacık grubundaki yazışmaları okursanız orada da kendini kafdağının ardında görme ruh halini sezinleyebilirsiniz.
Yağız Duzluoğlu'nun diğer iddiaları yine yukarıdakiler gibi baştan sona yalandır. Kendisine hem editörlük hem de baskı konusunda gereken tüm yardım yapılmıştır. Bu konuda yalan söylediğini kolaylıkla kanıtlayabilirim. Yağız Bey ile biz öncelikle 950 liralık editörlük paket anlaşmamızı yaptık. Kitap yayın anlaşmasını yapmadık. Yağız Bey parasını ödedi biz de editörlüğü yaptık ve kitabı teslim ettik. Sonra Yağız Bey bu kitabı çeşitli yayınevlerine gönderdi ama bir sonuç alamadı. Kimse kitabını yayınlamadı. Bu süreç sonunda bize başvurdu ve tekrar ücret ödeyerek bir anlaşma yaptı ve kitabını yayınladı. Şimdi size soruyorum. Biz gerçekten kötü editörlük yapıyor olsak, biz yazarlarla konuşmayı bilmeyen kaba insanlar olsak Yağız Bey bir sefer bizimle çalıştıktan sonra niçin ikinci sefer gelsin? Demekki iddiaları doğru değil.
Peki Yağız Bey niçin bu lafları ediyor? Birincisi maalesef kişilik yapısı bu. Her şeyi en iyi kendisinin bildiğini düşünüyor. Her lafta karşısındakini küçük düşürme ve aşağılama hakkı olduğunu zannediyor. Ama en ufak bir karşı cevap alınca da hakarete uğradığını düşünüp hemen sosyal medyada iftiralarını yazıyor.
ikincisi Yağız Bey başarısız bir yazar. Bir yıl geçmesine rağmen kitabı sadece 38 tane satıldı. Bir yılda 9 baskı yapan yazarlarımız olduğunu düşünürsek Yağız Bey'in ne kadar düşük satış yaptığını daha iyi anlarsınız. Sosyal medyadaki sayfası yani bu yorumu yazdığım sayfa yine tam bir facia. Sadece 2062 beğeni var. Onlar da eş dost. 70-80 bin beğenisi olan yazarlarımız olduğunu düşünürsek bu rakamın ne kadar az olduğunu görebilirsiniz.
üçüncüsü Yağız Bey'in kitabı çok eleştirildi. Ancak Yağız Bey bu eleştirilerden ders alacağına eleştirenleri küçümsemeye çalıştı, iyice komik duruma düştü.
Başarılı yazarlarımız Destek Yayınları, Doğan Yayınları gibi büyük yayınevleri tarafından transfer edilirken, Yağız Bey ile kimse ilgilenmedi ve kimse onun kitabını beğenmedi. Yağız Bey de bu başarısızlığının faturasını kendi başarısız yazılarına değil bize kesmeye çalışıyor.
Biz bu tip yazar pgibolojisine alışığız. O nedenle yine de onları kırmamaya çalışırız. Teşvik etmeye çalışırız. Ama her mesajı her yazısı hakaret olan bir kişiye de bir yere kadar dayanabiliyorsunuz. Bu arada aşağıda paylaştığı haberler mahkemeye verdiğimiz ve defalarca kez kazandığımız rakibimizin yaptırdığı haberlerdir. Gazeteonsekiz denilen yer bizzat onların kurduğu sahte bir patformdur. Bunları mahkeme kararları ile kanıtladık ve kendilerine 10 bin lira para cezası aldırdık. Merak edenler http://www.sokakkitaplari.com.tr adresimizden mahkeme kararları bölümüne girerek belgeleri ile birlikte okuyabilirler.
başlık yok! burası bom boş!