-
1.
0---Tümünü Göster
Baskıdan sonra bana bir de dağıtım listesi verdiler. Mail kaydı da duruyor. ( http://s3.dosya.tc/server...aedildi_iyerler.docx.html ) Ben de güvendim kendilerine, verdikleri listedeki her yeri tek tek yazarak ( https://www.facebook.com/...cal/posts/911901185502456 ]]) paylaştım ve kitabımı bekleyenleri, firmanın aslında kitabımı hiç göndermediği ama bana verdiği adreslere yönlendirdim. Gün boyu telefonum susmadı: Her dakika bir başkası, "Kitabını verdiğin adreslerde bulamadık," diye arıyordu beni. Bir yazar bu kadar küçük düşebilir mi? Bir yazarın okuruna "Kitabım şurada," demesi ve okurun oraya gidip kitabı bulamaması kadar acınası ve rezil bir durum yoktur. Sırf bu yüzden bile ciddi bir okur kitlemden mahrum olduğum açıkça ortadadır. Bu firmanın dürüstlüğüne hayranım!
Kitabım altı ay geçmesine rağmen neredeyse hiçbir kitabevinde olmadı. DnR ve Dost Kitabevi başta olmak üzere çeşitli kitabevlerine gidip bizzat konuştum ve durumu açıkladım. Sağ olsunlar, beni kırmayıp bir miktar sipariş verdiler ve kendi kitabımı kendim rafa koydurttum. Bu açıdan emeği göz ardı edilemeyecek olan Halit GÖCEN, Kübra KÖKSAL ve Kutsal KILINÇOĞLU'na da ne kadar teşekkür etsem azdır. En azından kitabımı rafta görmenin mutluluğunu yaşayabildim. Sağ olsun, söz konusu firma bu konuda hiçbir girişimde bulunmadı. Defalarca bana "ilgileniyoruz," demesine rağmen hiçbir icraatı olmadı. Bu firmanın "ilgisine" hayranım!
Sözleşmemizde açıkça belirtilen "fuar garantisi" dahilinde de hiçbir hamle yapılmamıştır. istanbul TÜYAP'ın bile haberi verilmedi, sağ olsun birkaç okuyucum gidip görmüş de haber verdiler. Haziran 2014'den beri olan hiçbir fuardan haberim yok, hiçbirine davet edilmedim. Bu firmanın "fuar garantisine" hayranım!
Bir de işin maddi boyutlarına değinmek istiyorum.
Kitabım basım sürecindeyken iç kapak (bilmeyenler için söyleyeyim, ön ve arkaya birer sayfa olmak üzere, kitap başı toplam iki sayfadan oluşur.) yaptırmak niyetindeydim ancak iç kapak için, yani kitap başı iki boş sayfa için, 300TL (üç yüz Türk Lirası) istediler. Şaka gibi, değil mi? Bir yanlışlık olduğu düşüncesiyle maillerine geri dönüş yaptım ve şaşkınlığımı belirttim. Mailime cevaben hakaret, küçümseme, tehdit ve benzeri unsurların yer aldığı bir mail yollandı firma tarafından. Gerekli cevabı kendilerine gayet saygılı bir şekilde verdiğimde yediremediler ki, hususi telefonlarından arayıp uzun bir küfür listesi çıkarttılar. Bildikleri tüm küfürleri sıraladıktan sonra bir de adresimi sordular. Tuhaf! Adresim zaten sözleşmelerinde vardı. Cesaret edemediler, beni ayaklarına çağırdılar. Bu firmanın paragöz oluşuna hayranım!
Bugün Uğur Ziya ŞiMŞEK ile aramızda geçen tatsız konuşmada Uğur Ziya ŞiMŞEK, şahsıma defalarca "beyinsiz" diye hitap etmiştir ve emin olun "beyinsiz" maruz kaldığım sayısız hakaretten yalnızca birisidir. Nasıl bir yayın kuruluşu işletmecisi, bir yazar ile bu denli saygısızca konuşabilir? Yayın firmasını da geçtim, herhangi biri herhangi biriyle bu şekilde konuşamaz. Ancak yazarlarla sürekli diyalog halinde olan kişilerin de bu seviyede olması gerçekten içler acısı bir durumdur. Bu firmanın "saygı" kavrdıbına hayranım!
Reklam için herhangi bir girişimde de bulunmadıklarını belirtmeliyim. Reklam ve tanıtım için olan bir görüşmemizde, reklam işinin paraya baktığını ve reklam istiyorsam para ödemem gerektiğini söylediler. Ben de kendi afişimi basıp, düştüm yollara: https://scontent-a-fra.xx...2efb7d5bc&oe=556711FE Bu firmanın "reklam ve tanıtım" anlayışına hayranım!
Sözleşmemiz Aralık 2014 tarihinde bitmesine rağmen hala (yazıyı sonradan okursanız diye not düşüyorum, bugün 06.02.2015) kitaplarımdan gelen karın anlaşmada belirtilen kısmını hesabıma yatırmadılar. Kendilerine hesap numarası vermemi söylüyorlar ki, benim firmaya ödeme yaptığım hesaba, ben numarayı vermeden yatırlamarını istiyorum. Her türlü bulunabilir bir hesaptır bu. Firma çalıştığı bankaya yatırdığımı açıkça belirttiğim tarihle sorarsa zaten banka kendilerine hesap numaramı verecektir. Elbet bu şekilde ödemek zorunda değil. Zaten benim lafı getireceğim yer biraz daha farklı: Uğur Ziya ŞiMŞEK, "Maalesef gelen ödemelerin hesaplarını kaydetmiyoruz," gibi bir ifade de kullanmıştır ve ben bu laftan sonra, firmanın "muhasebe kaydına" bile hayranım!
Firmanın sitesinde yazanlar da düzenli aralıklarla değiştirilip, sitede vaad edilen şeyler siliniyor, değişiyor. "Resmi yazı" anlayışı bile ayrı bi' güzel bu firmanın!
Şimdi aklıma geldi de, yukarı çıkıp araya yazmaya üşendim: Yapılamayan dağıtım ve yayın sürecinde de uzun bir süre telefonlarıma bakmadılar, maillerime cevap vermediler. Böyle de merakta bırakan bir firmadır kendileri. Herkese şiddetle öneririm: Kitabınızı raflara çıkartmamak ve bu konuda en ufak bir yardımda da bulunmamak için ellerinden geleni yaparlar; hiç şüpheniz olmasın. * )
Bu firmanın "aklınıza takılan şeyleri" çözmesine hayran kalacaksınız!
Not: Firmanın ve Uğur Ziya ŞiMŞEK'in yapması gereken ama yapmadığı çoğu şeyi karşılıksız yapan ve desteğini hiçbir zaman esirgemeyen WattPad ekibine ve özellikle de ekip dahilindeki Dilara BAYSAL'a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Konuyla ilgilenmeyi düşünen, bu yola yeni başlamış kişilere karşılaşabilecekleri zorlukları, çekebilecekleri sıkıntıları önceden görmelerini sağlamak maksadıyla kaleme alınmıştır. Her firma aynı olmasa da, ben Sokak Kitapları Yayınları'nda bu sıkıntıları yaşadım. Dürüst firmalar olduğu gibi, dürüst olmayanların vaadlerine kanmayın ve sonradan benim çektiğim sıkıntıları çekmeyin, diye paylaşma ihtiyacı hissettim.
/ Mert Yağız DUZLUOĞLU
başlık yok! burası bom boş!