Anlatıyorum. Bundan 7-8 sene önce çok uzaktan bi akrabamızın vefatinin ardından daha önce adını bile duymadığım bir köye gitmiştik. Anne tarafından bir sürü akrabaya baş sağlığı diledikten sonra akşam yemeği yemek içinbir akrabamızın evine gittik.Ev köyün dışında sayıabilecek bir evdi. Yemekten sonra kendi evimize gitmeyi planlıyorduk 3 saatlik yol sonuçta. istesek dönerdik ama akrabaların yorgunsunuzdur ayağı ve annemin dedikodu hasretiyle gece orda kalma kararı aldık.Ben o zamanlar 13-14 yaşlarında vücudunun kontrolünü gibine kaptırmış ergen bir veledim. Kaldığımız evde akranım sayılabilecek kimse olmadığından yatmak istiyorum deyip bana yatak hazırlatmalarını istedim.Önce salondaki çekyatlardan birine yatak kurmak istediler fakat çok ses var rahatsız olurum dedim.Hay ben o ağzımı gibeyim. Asıl amacım 2-3 posta attırıp rahatlamak. Bana bir oda ayarladılar ama zifiri karanlık. Azıcık ay ışığı giren camdan tek görebildiğim uçsuz bucaksız arazilerdi. Neyse fazla uzatmadan olaya gireyim.O zamanlarda meşhur 6600'ının sahiplerinin bile imrendiği 7610'umla her ergenin telefonunun olmazsa olmazı ferrelarımdan birini açtım. Sabunsuz tükürüksüz kuru kuru asılıp random sağa sola attırdım evlatlarımı. Peçete falan hak getire. Halılar koltuklar ne varsa doğmamış evlatlarıma mezar olmuştu adeta.Ama yetmedi. Favorim olan Gam. Öz. isimli ferreyu açıp 2. tur koşusuna çıkmıştım bile. Aynı şekilde hunharca boşaldıktan sonra artık yatma zamanıdır dedim. Tuvalette güzelce ellerimi yıkadım ve olacaklardan bi haber yatağa uzandım.