-
26.
0Beyler bari 2-3 kişi okusun lan o kadar yazıyorumTümünü Göster
Silah sesleri kesildi ve kafamı kaldırıp baktım, görebildiğim kadarıyla 7 kişilerdi ve seri silahları vardı. Beren birden atlayıp yardım edin diye bağırmaya başladı. Direk Berene bakıp sus işareti yaptılar ve yanlarına çağırdılar bu durumda benim de gitmem gerekir diye düşündüm ve koşarak yanlarına gittim.
-Sessiz olun ileride görünen bir grup daha var onları da hallettikten sonra sizinle konuşucam.
Bizim yanımızda bir kişi kaldı diğerleri ilk gördüğümüz küçük olan grubun oraya gitti ve direk ateş etmeye başladılar. Ateş kesildikten sonra bizi yanlarına çağırdılar ve gittik.
-Sadece siz ikiniz mi varsınız ?
+Evet sadece biz varız ve ilerlerken size ras.
Daha cümlemi tamamlamadan kel olan beni itti ve silahı bana doğrulttu.
-Yalan söylemediğini nerden bilicem ?
+Bilemezsiniz ama sadece biz varız.
Bizim yanımızda duran kadın adamın yanına gitti ve kulağına bir şeyler söyledi. Adam biraz baktıktan sonra konuşma zahmetinde bulunmuştu.
-Sizi yanımıza alamayız bizi yavaşlatıcağınızı düşünüyoruz.
+Sizin yanınzda kalma gibi bi düşüncemiz yok sadece ilerlememiz lazım.
Sonra kadın olan konuşmaya atladı.
-Yardım edebiliceğimiz başka bir şey var mı ?
-Kullanabiliceğimiz silah varsa eğer verirseniz seviniriz.
Birden kel olan sert bir sesle atladı hemen konuşmaya.
-Hayır yok biz kendimize yeticek kadarınız aldık siz de kendiniz bulun veremeyiz hem o kadar pislik öldürdük onları yardım olarak sayın.
Adam resmen tam bir huur çocuğuydu kötü bir şey yapmadık ki altı üstü soru soruyorum.
Gruba toplanın işareti verdi ve bizim yanımızdaki kadına da hadi diye kafasıyla işaret yaptı. Diğerleri ilerlemeye başladığında kadın bize doğru eğildi.
-Alın bu bıçağı çok sağlam olmasa da zor durumda kalırsanız kullanırsınız.
Daha teşekkür bile edemeden kadın direk gitti. Verdiği bıçak benim dükkanda bulduğum bıçaktan çok daha iyi ve uzundu. Yani daha çok işe yarıyacağını düşündüm. Yine aynı rotadan ilermeye devam ettik. Yaklaşık 1.30 saatlik yürüyüşten sonra hiçbir sorunla karşılaşmadık taa ki boğaz köprüsünü görene kadar.
Köprü ortadan ikiye ayrılmış ve üstü tamamen arabalarla dolu yani belki de tamamen yıkılmak için sadece küçük bir dokunuş bekliyodur. Tüm plan taka düşmüştü.Ben Berene Beren de bana üzgün üzgün baktık.O kadar yürümek resmen boşunaydı. Yine düşündük ve karar verdik.Tek şansımız fsm köprüsüydü. Eğer olaylar birkaç sene daha geç olsaydı 3. köprüden geçme şansımız da olurdu belki. Hiç zaman kaybetmeden yola devam edicektik fakat hava kararmaya başladığı için biraz beklememiz gerekiyordu. Gece karardığında çok daha fazla pisliğin dolaştığını fark ettim. Girebiliceğimiz bir ev dahi görünmüyordu olduğumuz yerde kala kaldık resmen.
Yapacağımız tek bir yanlış ölümümüzle sonuçlanabilirdi ve bunun farkında olduğumuz için çok dikkatli hareket etmemiz gerekiyordu. Fakat Beren hiç umursamıyormuş gibi boş olan kısma koşmaya başladı onun koşmasıyla da tüm hepsi kafasını bu yöne doğru çevirip hızlı bi tempoda yürümeye başladılar. Berenin koştuğu yöne doğru koşmaya başladım fakat koştuğumuz yönden de gelmeye başladılar. Etrafta yüksek bir yer bizi koruyabilicek bir yer var mı diye hızlıca bakınmaya başladım fakat gözüme hiçbir yer korunaklı gelmiyordu. Tamamen çıkmaza girmiştik ve geri dönüşü yoktu etrafımız tamamen sarılmıştı. Sanırım bu durumda en büyük kurtuluş yolumuz silahı alıp kendimizi öldürmekti en azında canlı canlı yem olmaktan iyidir. Berenden hızlıca silahı çıkarmasını istedim ve hiç tereddüt etmeden direk çıkarıp bana verdi. Mermiler diyince de kafasıyla silahı işaret etti yani yapmam gereken tek şey tetiği çekip ilk onu sonra da kendimi vurmaktı. Yaklaşmaya başladıkları an silahı Berenin kafasına dayadım ve bağırarak özür diledim ve gözlerimi kapadım.
başlık yok! burası bom boş!