/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    0
    1-2 kişi gelirse devamı hazır sayılır direk atarım

    Adam Bereni boğazından tuttu ve geri geri gitmeye başladı.
    -Siz benim yemeğimsiniz böylece gitmenize izin veremem!
    dıbına kodumun adamı resmen yamyam çıktı. Beren korktuğu halde korkmamış gibi soğuk kanlı kalmaya devam ediyo.Ne kadar çok dil döksem de adam Bereni bırakmaya hiç niyetli değildi. Aklıma yapıcak hiçbir şey gelmedi ve resmen öylece gidişini izledim adamın.Tam dükkanın oraya yaklaşıcaklardı ki arkadan koşan bi paratiz huur çocuğu adamın direk boynuna saldırdı ve ısırdı, Berende fırsatı değerlendirip hemen bana doğru koşmaya başladı. Adama yardım etmeden direk ordan uzaklaştık, zaten dönüşme şansı olmadan o parazit onu çoktan bitirmiş olurdu.Çok ilerlemeden Bereni durdurdum ve adamın kaldığı dükkana dönelim dedim belki silah falan vardır diye. Hemen koşarak geri döndük tahmin ettiğim gibi de parazit adamı 10 dakikada paramparça etmişti bile. Direk dükkana girip ışığı kapadık ilgi çekmemek için.Çok fazla büyük değildi ama çok fazla dolap ve çekmece vardı. Hemen hepsini aramaya koyulduk ve 15 dakikalık arama sonucunda 1 tabanca,6 mermi bir de öldürmek için kullanışlı bir bıçak bulduk. Hava da fazla karanlık olduğu için geceyi o dükkanda geçirmeye karar verdik ve çok da pis olmayan yatakta uyuduk. Beren benden önce uyanmış ve benide uyandırdı direk yola koyulmak için.
    Dışarı çıktığımızda güneş daha yeni doğmaya başlıyodu yani en azından birkaç saat güneşten dolayı şanslıydık.
    -Nereye gidicez ?
    +Nereye gitmek istersin?
    Öyle sorunca direk aklıma anne geldi, çok merak ediyorum ne durumda olduğunu.
    -Annemi çok merak ediyorum zaten işimiz de yok ne dersin?
    Yüzünde küçük bir gülümsemeyle kafasını salladı ve tamam dedi. Sevindim biraz çünkü içimde küçük de olsa bir umut vardı. Fakat bizim ev küçükyalıdaydı yani asya kıtasında e bizde Avrupa kıtasındaydık yani karşıya geçmemiş gerekiyordu. Bunu da söyledim fikrini değiştirmedi ve ilk varış noktamızı belirledik;boğaz köprüsü.
    Burdan yani taksimden normal olarak zaten 1.30 saat falan yürümek gerekiyor e saldırı olma ihtimalini ve dinlenmeleri falan da sayarsak yaklaşık 2-3 saat yürümemiz gerekiyordu.ilk önce Kabataş iskelesinin oraya gidip ordan direk ilerleriz dedik ve sorun yaşamadan indik. Sanırım şu ilk olaylar ilk başladığı zaman yollanan asker ve helikopter takviyesi işe yaramış olmalı ki karşımıza şu parazitlilerden çıkmadı hiç. Fakat iskeleye geldiğimizde büyük bir sürüyle karşılaştık, yaklaşık 30 tane grup halinde ilerliyodu. Eğer dikkatleri bize yönelirse çok hızlı olmadığı halde koşabildikleri için riske giremezdik. Onlara çok yaklaşmadan ilerliyicektik ve öyle de yaptık.Çok yaklaşmadan saklana saklana biraz ilerledik. Kabataş tramvay hattının orda durdur çünkü biraz ilerde çok daha büyük bir grup halinde duruyolardı.Ne geri dönebilirdik ne de bu durumda daha fazla ilerleyebilirdik. Birden silah sesleri duyduk fakat öyle tek ateşli değildi seri ateşle birileri o büyük grup halinde dolaşanları indirmeye başladı. Direk saklandık sonuçta dükkandaki adamdan edindiğimiz tecrübeler sonucunda insanlar da parazitler kadar tehlikeli ve acımasızdı.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster