Bizim okuduğumuz lise anadolu lisesiydi ve resim , müzik gibi seçmeli derslerde mevcuttu . Biz Meltem ile birlikte resimi seçmiştik . Resim sınıfımız değil bildiğiniz atolyemiz vardı . Okulun en üst katı atolye , müzik odası falan onlara ayrılmıştı . En büyüğü resiminkiydi . Gözünüzde canlandırmaya çalışmak istiyorum çünkü hikayenin önemli bi noktası burası . Duvarların arasında 5 tane cam paravan düşünün , ortadaki paravan cam kapı . Atolyenin en arkasında tekerlekli 3-4 tane tahta , onların sağında atolyenın kendı kucuk tuvaletı . Bunların tam karsısında ogretmen masası ve sıraları falan . Yanı kapıdan gırerdın , karsın boş . Solun tuvalet tarafı sağın öğretmen masası . Atolye 2 bucuk sınıf boyu .

Şimdi bu sıkıcı betimlemelerden sonra ders bitmeye yakındı hoca toplanın demişti . Biz artık öyle alışmıştık ki sadece Meltem ile bakışarak anlaştık ve en ağır hareket eden bizdik . Tek tek tüm sınıf boşaldı , bu sırada Meltem şüpje uyanmasın diye atolyenın tuvaltesıne girdi bende bişilerle meşgul oldum . Hocada dahil herkes çıkınca ..

+ aşkım benim gel buraya herkes gitti
- hmm öyle mi ? (yine bizim evdekine benzer cilveler yapıyordu , buna bayılıyordum . Acayip tahrik ediyordu beni )
hiç vakit kaybetmeden onu hemen tuvalet kapısının yanındaki duvara yapıştırıp herkerini okşayıp aynı zamanda boynunu emmeye başladım . Meltem benle duvar arasında tost olmuş ufak ufak inliyordu . Bu tempolu hareketlerimiz devam ederken ben onun kalçalarını sağlam bi şekilde kavradığım gibi kucağıma aldım . Bilirsiniz duvara yaslarsın , kız bacaklarını belinize dolar dıbını bel hizamda tutarak onu bu şeklide üstümüzde kıyafetlerimizde olsa ince kilotlu çoranın ordan gibimi hissettirerek hayal ile gerçek aranı bi şekilde gibiyordum . Tabi gözümüz bişi görmüyor ikimizde full ereksiyon ...

Tam bu sırada ufak bi gıcırtı , bi ayak sesi