Kaçtık Amerika'da küçük bir kasabaya. Dayısı bize sürekli ihtiyacımız kadar para yolluyodu.iyi kötü bir ev tuttuk. Kemal'le bu işin sonunu düşünmeye çalışıyoduk aynı zamanda ne tak yiyceğimizi düşünüp nasıl yaşayacağımızı.. Dertler fazlaydı. Tabii ki bu kadar dert de yetmedi. Sena'nın öldürdüğü kancığın adamları Kemal'in Dayısının mekanına saldırmış. Herkesi ağır yaralamışlar Bütün mekanların dıbına koymuşlar. Para da aksaklıklar oldu tabii.Bu züt yerimizide öğrenmiş. Adamlardan birine işkence yaparak söyletmiştir. Kaçmamız gerekiyodu yine.Ama nereye? Ayrıca nasıl? Kemal'le yine boş durmuyoduk. Böyle kaçacaktı sahte evrak yapan adamları arıyoduk.1 tane bulduk. Benim ingilizcem iyi olduğundan biraz da sözlük yardımıyla rahatça anlaştım adamla. Kira için tuttuğumuz evi bizim miş gibi gösterip tapusunu aldık. Belgeleri gerçeğinden kimse ayırt edemezdi öyle söliyim. Bunun için birikmişimizden ve Kemal'in akrabalarından son bir iyilik alarak adama yaklaşık 17 bin Türk Lirası verdik. Diyceksiniz nasıl bu kadar birikmişiniz var? Türkiye'de boş durmadık heralde. Ayrıca kaçarken de yanımıza yüklü para almıştık zaten. Herneyse sonra 1-2 ay biz kiramızı ödemeye devam ettik. Sonra evi satılığa çıkardık kendimizce. Bakmak isteyenleri gizlice evi gezdiriyorduk falan.Ama bu çok aptalca bir fikirdi. Satacağımızı düşünmediniz heralde. Tabii ki yakalandık. Para yalan oldu. Bizde sahtecilikten yargılanacaktık. Başımız yine dertte..