-
51.
-2O gün hoca öyle diyince, annemle, "Artık bu evde kalamayız." diye konuştuk. Kardeşim de kendine gelmişti babamı zor bela ikna ettik. Hem de tam da üçüncü günde. (burda, babamın başına bişey geldi ve şimdi dini bütün bir insan oldu) Ve o evden taşındık.
Aradan üç yıl geçmişti. Birgün, o mahalleye işim düşmüştü. gittiğimde, "Eve de bakayım." dedim. Kocaman bir bahçesi vardı. Ev, üç katlıydı. Babam, orayı bir mütahite vermişti. Yıkılsın, evler yapılsın diye; ama mütahitin yıkım işlerinde hep aksilikler olmuş. işcilerden biri, aklını kaçırmış, biri de ağır yaralanmıştı. Mütahit de yıkamıyacagını anlayınca, o ev öylece kaderine terk edilmişti.
Bahçe kapısına kilit vurmuşlardı ve "içeri girmek tehlikeli ve yasaktır!" diye bir tabela asılıydı. Evin bahcesine bakarak geçerken, evin kapısının aralandıgını gördüm. içeride bir beşik sallanıyordu ve birden beşiğin içinde ayakta durmuş yeşil bir bebek bana bakarken belirdi beşikten atladı bana doğru emeklediğini gördüm. ardıma bakmadan kaçmaya başladım o gün boyunca ağlamıştım. şuan 32 yaşındayım ve hayatımın 4 senesi tımarhanede geçti.
son
başlık yok! burası bom boş!