1.1 için cevap : mustafa kemal asla ama asla musul-kerkük'e yürümezdi.
meclis zabıtlarını okursan ve atatürk'ü iyi araştırırsan, ingilizlerle asla karşı karşıya gelmediğini ve gelmeyeceğini anlarsın (silahlı mücadele anlamında). Kendisi de hep kaçınmıştır büyük devletlerle doğrudan karşı karşıya gelmeye, zabıtlarda bunu da açıkça ifade etmiştir.

Misak-ı Milli sınırlarını çizen Atatürk değildir; misak-ı milli sınırları aslında aşağı yukarı mondros ateşkesindeki sınırlarımızdır; yani ateşken ilan edildiğindeki sınırlardır. atatürk de burada referans alarak, diğer devlet adamlarının da görüşü doğrultusunda bu taslağa katkıda bulunmuştur. halk da zaten bunu bekliyordu.

Ama önemli 1 farkla; musul'a ateşkesten sonra girmiştir ingilizler. yani ateşkes sırasında ingilizler orada değildi.
ayrıca istanbul da işgal edilmişti ama istanbul için (özel olarak) tek silah atmamamıza rağen bize bıraktılar ? o zaman tezini nasıl açıklayacaksın ?

ingilizler ve fransızlar istedikleri herşeyi almıştır, biz de bunu kabul etmek zorunda kalmışızdır.
Nisan 1920'de açılan meclis zabıtlarını okuyun; Suriye ve Irak bize bağlanmak istemiştir ama reddetmişizdir. "herkes başının çaresine baksın" demişizdir.

okudukça o kadar farklı şeyler öğreneceksiniz ki, okullarda masal dışında 1 şey okutulmamış diyeceksiniz.