hepsini görme yaşama şerefine nail olan biri olarak söylüyorum en çok bana koyan şey oturduğum mahallede yapılan mahalle maçlarında kaybedenin kola alacağı kuralına uymayan (haydar ömer ve fatih çocukluğunuzu gibeyim bir tane kola almadınız) arkadaşlardır. leblebi tozunu yiyip pazar yerine kadar koşma yarışması yapıp kaç kere boğulma tehlikesi geçirdim hatırlamıyorum.biz hem misket hemde taso oynayan mahalleydik. yaklaşık 8 9 bebeydik ve o kadar eğlendiğimi ben hatırlamıyorum. hani ver altıma en kral spor araba aç bass boosted seti gez yollarda veya pub'ın en tatlı hatunu sana iş atsın gülsün yanına gelsin o kızın yanına gelirkenki verdiği heycanı mutluluğun 5 katı misketi başa denk getirip veya tasoyu yan vurup 20 taneden en az 8 tanesini ters çevirdiğin andaki mutluluğu heyecanı veremez abicim. çok iyi hatırladığım ve asla unutamayacağım charizard tasomu benden 2 3 yaş büyük "Ümit Abi" şanslı bir vuruş yapıp almıştı. bilmem kaç gün etkisinden çıkamadığım çocukluk tramvası ırzını skeyim. ama yaş ilerledikçe o günleri aramak daha trajik. dışarı çıkıyosun "arqadaşlarla starbucksdayız heheh" check-in. ulan ne tatlı hatunmuş diye bakıyosun arkadaşın hemen iphone 60000s ini çıkartıp açıyor instagramı "al kardeş kendin bak" dudağını büzmüş de aldığı ugg le ayna karşısında poz vermiş de "evde takılırkene" yazmış. ulan o içinizdeki yaşanmamış herşeyi bu akıllı telefon , akıllı tablet , akıllı at yarrrrağı sayesinde çıkartıyosunuz ve o kadar taktan bi insan olduğunuzu gösteriyosunuz ki günümüz insanından nefret etmek ve hakkında gerizekalı diye bahsetmemek için kendimi tutamıyorum. ha ne oldu eski kasetle oynadım kaset attı diye abimden tokat da yedim. tepeden aşşağı altı sabunlu çöp poşediyle kayıp kolumu da kırdım. kolumu kırdığım yetmezmiş gibi anne tokadı da yedim. bigiblette el bırakıcam diye düşüp dizlerimi iz kalacak şekilde parçaladım da. denver izliyorum yemek yemiyorum diye kaç kere azar da işittim ama mutluydum lan. herkes mutluydu bide hani.. tolga abiyi arayıp bir kere dahi düşüremedim gelen faturadan dolayı yine dayak yedim ama mutluydum lan! mutluyduk dıbına koyayım. mahalle maçında iyi oynayamıyor diye kaleye geçtiğimde bile mutluydum. itin bile durmayacağı havada kardanadam yapıp zatüre de oldum sobada ısınayım diye salak gibi elimi bastırıp elimi de yaktım üstüne üstlük geleneksel anne dayağını da yedim. ulan mutluydum mutlu...