/i/Korkunclu

Korkularımız yaşamımızı yönlendirir.
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 301.
    +4
    hoca teyemmümü alırken benim gözüm bir anda davuda gitti. davud çıktığı çatıda gözükmüyordu. tam davudu ararken cübbeli hoca bir anda avazı çıktığı kadar "allahümme salli" duasını bağıra bağıra okumaya başladı. o an irkilip hocaya döndüğümde, donup kalmıştım.

    gökyüzü ile yeryüzünün birleştiği o noktada uzun, omuzları geniş, sakalı göbeğinin altına kadar gelen, elinde benim boyumu bile aşan asası ile, yüzüne baktıkça bakılası gelen mübarek bir insan geliyordu. ne kadar uzun olduğunu yanıma gelene kadar farkedemedim. önce korkmuştum. çünkü sadece silüeti gözüküyordu. bir anda cübbeli hoca da bağırarak dua okuyunca ifrit cinlerin geldiğini sandım. fakat emin hoca yaklaştıkça o yüzünün nuru öyle etkilemişti ki beni, günlerdir içimi ilk defa o kadar rahatlamıştı.

    aradan birkaç saniye geçti ki, davudu emin hocaya koşarken gördüm. o iri devasa müslüman cin, emin hocanın yanında neredeyse çelimsiz kalıyordu. daha emin hoca köye yaklaşmadan, davud hocanın ayaklarına kapandı. bizim cübbeli hoca da koşmaya başlayınca ben ne yapacağımı şaşırdı. hocanın arkasından gidip yetişmeye çalıştım. emin hoca öylesine heybetliydi ki, şeytanın bile görünce yolunu değiştirmesine anlam verebiliyordum. yüzünden nur akıyordu. cübbeli hoca davudun ile resmen hocanın ayağına kapanma yarışına girdi. hoca ikisinide doğrultmak için eğildiğinde hocanın ellerini öpmeye başladılar.

    bende çok geçmeden yetiştim, ama ne yapacağımı bilmiyordum. emin hoca cüppeli hocaya, ezanı oku, namazımızı geciktirmeyelim diyerek benim ile gözgöze gelmeden sanki ben orada yokmuşum gibi yanımdan geçti gitti.

    emin hoca hakkında kısa bir bilgi vereyim, nasıl göründüğü ile ilgili,

    ben davudun göğüs kısmına geliyosam, davud da hocanın omuzlarına anca geliyordu. emin hoca göbeksiz, sırtı dik, omuzları geniş yüzü tertemiz bir hocaydı. sakalları bembeyaz ve göbeğinin altına kadar iniyordu. hoca yaşlı gözükmüyordu. 40 lı yaşlarında gösteriyordu. sakalları olmasa belki daha genç dururdu. kaşları kalındı, alnının üzerinde 7 çizgi vardı. kafasında yeşil bir sarık vardı, üzerinde ise keçeden yapılmış renkleri birbirine karışmış bir hırka vardı. hoca akşam ezanını okuduktan sonra, hocalar, ben, davud ve al karısının oğlu hep beraber köyün girişinde namaza durduk.
    ···
   tümünü göster