Tuğçe Vol 2 : 1 Ay sonra yeniden konuşmaya başlamamız.

Hertaraftan engellediği için beni arkadaşımın telefonundan aradım, tuğçe ben çok kötüyüm diye telefonda konuşmaya başladım,ya neyin var iyi misin derken öyle bir tirat oynuyorum ki kıza telefonda başladı ağlamaya.
Kıza uyuşturucu bataklığına düştüğümü, ailemin beni terk ettiğini elimden anahtarı aldığını ve beş parasız haftalardır arkadaşlarımın evlerinde ya da sokaklarda sabahladığımı anlattım,ama böyle bir anlatış yok müjdat gezen önümden geçse ziverbey de burslu eğitim verir o derece.

Herneyse tuğçeye onunla görüşmek istediğimi ancak cebimde param olmadığını söyledim, eğer beni bu zor günümde desteklemek istersen lütfen yanımda ol beni senden başla kimse anlayamaz dedim ve kızı tam kalbinden vurdum.
saat 4 gibi zeytinburnu metrobüsüne gelicem oradan seni arayacağım bana tarif et yolu dedi tamam dedim hemen eve gelip kontrol ettim annem babam işte olduğu için evin boş olduğunun rahatlığı ile aradığı zaman hemen kıza duygu seli olmuş bir şekilde yolu tarif ettim.
Mahallenin 2 sokak arkasına çağırdım bir eski apartmanın önünde oturmaya başladık, yerlerde ki toprak parçalarına dokunmuştum kız gelmeden tırnaklarımın içine pislik kaçsın biraz inandırıcı olsun diye, geldi sigara içmeye başladık tabi ki onun paketini sömürüyorum.
karnın aç mı diye sordu ya sabah 1 poğaça yedim o beni tıkadı gibisinden ucuz bir tirat attım ancak kız yufka yürekliliğine yenik düşerek gel hadi yemek yiyelim benim karnım çok aç dedi
caddeye indik ve burger kinge girdik.
king boy tavuk + yanında ekstra 2 tane et burger istedim o da aynısından istedi ve kredi kartından hunharca hesabı ödedi.
teşekkür ederim ya falan ayakları derken buna cebimde ki tespihi verdim, biraz garipsedi bu ne falan diye sordu,ama cevap hemen hazır.
bu benim ölen abimin bana cezaevinde yaptığı tespih, benim için çok kıymetli bir hediye, yıllardır ayırmadım yanımdan, lütfen sen de kalsın, çünkü sen de benim için değerlisin dedim ve karıyı yine kalbinden vurdum.
dışarı çıktık bu bana alkol içmek ister misin dedi, bilmem ki falan dedim naza yatıp hadi gel gel açılırız dedi, tekele girdik 3er tane tuborg kırmızı ve benim abur cuburlarımla beraber çıktık, tekelde içki parasından çok mezeye para verdi o ayrı bir konu.
hava serinledi aslında nerede içicez bunları şap diye de aldık ama dedim, bilmem sen aslında evle konuşsaydın size giderdik falan dedi,ben karının ışığının yanmasını anlar anlamaz
ben de anahtar var hadi gel gidelim dedim, olur dedi ama yaramazlık yok.
tabi benim o an yolda yürürken kafamda türlü türlü pozisyonlar var, şöyle giberim dıbına bileğimi sokarım, gibimi kulak arkasına değdiririm gibisinden.

evin önüne geldik apartmanın kapısını tam açarken emir sana bişey diyeceğim dedi, efendim dedim telaşlı bir ses ile.
önce şu poşeti tutar mısın dedi, aldım biraları cerezleri, efendim dedim tekrardan...
senin kadar yalancı bir huur çocuğu tanımadım ben ya sen hani günlerdir eve gitmiyordun hani evin anahtarını ailen elinden almıştı allah belanı versin bir daha beni arama al o içkileride ananın dıbına sok dedi ve kız gitti...
mahallede rezalet çıkmasın diye ben de aldım şişeleri yukarıya çıktım ve hepsini içtim daha sonra buna mesaj attım özür dilemeler, yanlış anladın demeler falan ama tuğçenin kalbi baya bir kırılmıştı.

gelecek bölümde tuğçenin kırılan kalbini nasıl onardığım ve ona oynadığım muazzam oyun ile karşınızdayım,iyi seyirler.