Batı insanına ve onun az gelişmiş ülkelerdeki şakşakçılarına hayret ediyorum. Her fırsatta demokrasiden, düşünce özgürlüğünden bahsedip insanların kutsal saydıkları değerlere hakaret etme hakkını kendilerinde buluyorlar. Medeniyet zırhını kuşanmış toz pembe dünyalarında yaşarken dünyanın öbür ucunda orta doğuda, afrikada, asyada olan katliamlara seslerini çıkarmazken, ölenleri sadece birer sayıdan ibaret zannederken, kendi ülkerinde ölen 5-10 kişi için dünyayı ayağa kaldırmayı, bütün müslümanları sanki bu işin sorumlusuymuş gibi göstermeyi çok iyi biliyorlar. Onlar için dünyanın az gelişmiş ülkerinde ölen insanların çocukların hiçbir değeri yok çünkü onlar kendileri gibi düşünmüyor, kendileri gibi giyinip kendileri gibi eğlenme ve yaşama anlayışına sahip değil, çünkü onlar demokrasiden ve medeniyetten nasibini alamamış hala kara çarşaf giyen, hayatını dogmalara göre yaşayan birer ucubeden ibaret. Onlara göre ölen bir kişinin kıymetli olabilmesi için medeniyetin bütün pınarını içmiş düşünce özgürlüğü çerçevesinde herşeyi eleştirebilen yeri gelince hakaret edebilen ve bunu günlük yaşantısının bir parçasıymış gibi yapabilen özgür birey olması gerekiyor. Onlar için sokaktaki kedi, köpek yavrusunun hayatı bile günümüz standartlarının çok gerisinde yaşayan bu ucube insanlardan daha önemli. Sanki o hayat standartlarını kendi çıkarlarına göre kullanmayıp ucu bucağı belli olmayan bir sömürünün parçası olmalarında bir payları yokmuş gibi.. Unutmadan ekleyeyim, batı insanı teröre karşı değil, terörün kendi topraklarına sıçramasına karşı.