/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +2 -1
    @17 küfür ederek kumaşını gösterdin delikanlı. şimdi ben sana sayfalarca yazsam da, bilginin yetmediği yerde küfre batacaksın yine.
    ben yine de edebimle cevap vereyim. okuyan başkaları bilgilenir belki de...

    demişsin ki : vahdettini atatürk samsuna ingiliz işgaline karşı ayaklanılmaması gerektiğini halka tembihlemek için gönderilmiştir. bundan ötürü de atatürke ingiliz vizesi verilmesi, görünürde ingiliz çıkarları doğrultusunda bir iş yapacağı için gayet normaldir. ancak atatürk samsuna çıktığı vakit askerliğinden istifa etmiş ve kendisine verilen görevin tam tersini yaparak, anadoludaki incin isyanları örgütleyerek kuvayı milliye çatısı altında birleştirmiştir.

    cevap : yani bunu yapmak için mi o kadar yetki verdi; neymiş halkı tembihleyecekmiş. sanki koskoca devlet, general yaptığı askerini, eğilimlerini bilmiyor... atatürk'ün samsuna'a gitmesinden önceki istanbulda geçirdiği 6 ay iyice incelenmeden, ingilizlerle temasları tam olarak ortaya çıkartılmadan, bu konu tam olarak netleşmeyecek.
    kendisi bile nutku'nda "samsuna çıktıktan sonra"sını anlatır, ne hikmetse...

    mustafa kemal samsun'a çıkar çıkmaz istifa etmemiştir; çıkar çıkmaz raporlar hazırlamaya başlamıştır, ingilizlerle, ruslarla görüşmüştür. hükümete ve padişah'a da telgraflar göndermiştir. "halkın bu kadar uyanık olduğunu bilmezdim" sözünü içeren şeyler de yazar. şu an hepsini veremiyorum, ofisteyim, o kadar zaman ayıramam...

    ayrıca mustafa kemal kendisi, vahdettin'in ona "Paşa, Paşa! Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin, bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir (elini bir tarih kitabının üstüne bastı). Bunları unutun, dedi. Asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir. Paşa, Paşa, devleti kurtarabilirsin" dediğini söylemiştir.

    yani koca padişah, tembihçisine bunları mı söylüyor ? gülünç değil mi bu ?

    demişsin ki : senin gibi vatan hainlerini gördükçe insanın üzülmemesi elde değil, atatürk samsuna çıkmadan önce hükümetin konyaya taşınma hazırlıkları yapılıyordu bre ölmüşlerini gibtiğim. senin doğacak çocuğunu gibeyim ben şerefsiz.

    cevap : nasıl hain oluyormuşum ben ? "hain" damgası çaresizlerin 1 aracıdır.
    ettiğin küfürler senin ahlakını, olmayan edebini, terbiyesizliğini gösterir. fakat içinde bulunduğun çaresizliği anlayabiliyorum. hepimize aynı masallar anlatıldı okullarda.

    hükümetin / başkentin konya'ya taşınması her tehlikeli dönemde gündeme gelmiştir

    ingilizler de bize başkentin bursa'ya, ankara'ya veya konya'ya taşınmasını önermiştir

    yunanlılar biraz üstümüze gelince başkentin kayseriye taşınma karar alınmış ve işlemlere başlanmıştı

    bunun konuyla ne ilgisi var ?

    okumuyoruz ve okuyanlara da hakaret ediyoruz
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1 -2
      “…Atatürk olmasaydı, Türk belki Özbekistan’da olurdu, ama Trakya ve Anadolu’da kalmazdı. 100 yılda tüm civar büyük coğrafyadan sürülmüş ve katledilmiş Türklerin Konya Ovası’ndan sürülmeleri ve atılımları ne kadar sürerdi sanıyorsunuz?”
      Amerikalı tarihçi -Prof. Justin McCarthy (Bu adam aynı zamanda uluslararası arenada ermeni soykırımının olmadığını açıklar)

      Prof. McCarty’ye göre, Doğu Anadolu’daki nüfusun yaklaşık yüzde 7-9′u Ermenilerce öldürülmüştü.
      Amerikalı tarihçinin kanıtlara dayanarak çizdiği tablo çok açık.
      19′uncu yüzyılın başlarından 20′nci yüzyılın başlarına kadar, Balkanlar’dan Kafkaslar’a kadar 5 milyon 60 bin Türk öldürülmüş. 5 milyon 381 bini de sürgün edilmiş, yerinden yurdundan olmuş.
      Peki bu vahşet ne zaman ne kadar sürmüş?
      Yanıtını Prof. McCarty çok net veriyor:
      “…Türk bağımsızlık savaşında bir şey oldu ve plan artık yürümedi!.. Yunanlılar bozguna uğrayınca, kaçarken her yeri yaktılar, yıktılar, herkesi öldürdüler. Amerikan elçisi ve Amerikan kaynakları bu olayı doğruluyorlar… Sadece Batı’da Rumlar tarafından 1 milyonun üzerinde Türk öldürüldü, 1-2 milyonu da sürgüne zorlandı.”
      Ve ekliyor:
      “…Çok kötü bir yüzyıl olmuştur. Müslüman ülkesi yok edilmiştir. 1800-1922 arasında Yunanlılar 950 bin göçmen, 320 bin ölü verdiler. Ermeniler 910 bin göçmen ve 580 bin ölü verdi. Oysa aynı dönemde 5 milyon Müslüman göç etmek zorunda kaldı, 5 milyondan fazlası da öldü.”
      Sonuç?
      “…Bu ibret tablosunun karşısında, kim suçlu diye sormak gerekiyor. Mustafa Kemal’in itildiği Konya Ovası’nı gözler önüne getirin. Bir yüzyılda nereden nereye gelinmiş! Ben size diyorum ki, Atatürk olmasaydı, Türk kalmazdı… Diyebilirdi ki, ben Selanik’e kadar gidiyorum. Herkes arkasından giderdi. Hayır, büyük önder Türklerin ne kadar acı çektiğini, ne bedel ödediğini biliyordu. O tam tersine düşmanlıkları, nefreti unutmasını ulusa telkin etti. Ve sadece büyük bir insanın söyleyebileceği ‘Yurtta barış, dünyada barış’ dedi.”
      Prof. McCarty, “Kürt sorunü’na da -alışılmış Batı’dan- farklı bir açıdan bakıyor.
      1926′dan sonra “Kürt liderler’in güçlerini korumalarına izin verilmesinin hata olduğunu söylüyor. Kürtlerin Türkiye’de başkan, başbakan, bakan, general bile olabildiklerini Batı’ya anlatmak gerektiğini savunuyor.
      Ve konuşmasını noktalarken şöyle diyor:
      “…Yüzyıllık tarihte Türkler hakkındaki yalanların iki kaynağı var. Misyonerler ve ingilizler. ingilizler -propaganda büroları aracılığı ile- bugün bile inanılan yalanlar yayıyorlar… Benim söylediklerimi bir Türk söylese, kimse inanmaz. insanlar dışarıda Türklere karşı önyargılılar.”
      Amerikalı tarihçi, Atatürk’ün diktatör olduğunu söyleyenlere de karşı çıkıyor. Ve Attilâ ilhan’ın “Hangi”li kitap dizisine bir yenisini eklemek gerektiğini düşündürüyor:
      Hangi Tarih?
      1 Eylül 2000 tarihli Müdafaa-i Hukuk gazetesinin birinci sayfasına, vaktiyle Atatürk’ün Hâkimiyeti Milliye gazetesinde neşredilen şu sözlerini koymuşlar. Atatürk diyor ki: “Hürriyet ve istiklal benim karakterimdir. Ben milletimin ve büyük ecdadımın en kıymetli mirasından olan istiklal aşkı ile yaratılmış bir adamım. Bence bir millette şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın kalıcı olması, mutlaka o milletin istiklale sahip olmasıyla mümkündür. Ben şahsen bu saydığım niteliklere çok önem veririm. Ben yaşayabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli istiklal benim için bir hayat meselesidir. Milletimin menfaatleri gerektirdiği takdirde her milletle medeni ölçüler içinde dostluk yapmaya özen gösteririm. Ancak benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin de bu arzusundan vazgeçinceye kadar amansız düşmanı olurum.”
      Tümünü Göster
      ···
    2. 2.
      +1 -2
      Arnold Toynnbee diyor ki:
      “Bir an için tahayyül ediniz ki: Batı dünyasındaki rönesans, reformasyon, bilim ve düşünce ihtilali, Fransız inkılabı ve sanayi devrimini, Atatürk, bir insan ömrüne sığdırmıştır.” (s.559)

      ...

      Prof.Dr. Herbert Melzig diyor ki:
      “Büyük Yunan filozofu Platon’un, ‘Krallar filozof olsa ve filozoflar kralların tahtında otursaydı…’ şeklindeki dileği, iki bin yıllık tarihte gerçekleşmedi. Halbuki, 20. yüzyılda ilk defa olarak Atatürk’ün şahsında Platon’un istediği gibi kelimenin tam anlamıyla bunu görmekteyiz. O, dâhi bir fikir adamı olarak bir miletin, yani Türk milletinin mukadderatını ele almış ve bu milletiyle atıldığı Kurtuluş Savaşı, bu milletin medeni durumunu değiştirmiş bir inkılap ve diğer milletlerin haklarını da koruyan barış ile insanlığa muhteşem bir örnek vermiştir.”
      ···
    3. 3.
      +2 -2
      eğitim sistemi 1950lerde abdlilerin eline verilmiştir dolayısıyla milli çıkarlara hizmet etmesi söz konusu değildir. edindiğim hiçbir bilgiyi de ezbere dayalı sınava odaklı eğitim sisteminden öğrenmedim. tutturmuşsunuz bir "okullarda böyle öğrettiler bize" türküsü gidiyorsunuz.. ulan huur çocukları size okulda hiçbir şey öğretmiyorlar ki? Ayrıca hepsini geçtim, bak burada saltanat devam etse vakti gelince padişah olacak adam ne diyor: "Ailem için kötü oldu ama eğer Atatürk olmasaydı istanbul elimizden çıkacaktı" http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19260233.asp

      Buna ne diyorsun anasının amcığını gibtiğim? Ulan gelmiş birde küfür ediyorsun diyor dıbına koduğumun çocuğu sen burayı ekşi sözlük mü sandın?

      Şimdi bu padişaha da mı müfredattan eğitim verdiler he??

      amk evladı... ne olacaktı peki osmanlının sonu? 15 mayıs 1919da valinin çiçekle karşıladığı izmirler işgale başlamış egede katliam yapıyor istanbul desen işgal altında, diyelim ki atatürk kurtuluş mücadelesine katılmasaydı, ne olacaktı memleketin durumu? bana bunun cevabını ver.

      cevabı prof. justin mccarthy veriyor "atatürk olmasa türk kalmazdı!"
      ···
    4. 4.
      +1 -2
      Oku bakalım şu aşağıdaki sözleri, senin işbirlikçi ajan lafına getirdiğin adam askerini hangi sözlerle düşmanla çarpıştırmış...

      "Benimle beraber burada muharebe eden askerler kesin olarak bilmelidir ki, bize verilen namus görevini ekgibsiz yapmak için bir adım geri gitmek yoktur. Uyku, dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız bizim değil, bütün milletimizin sonsuza kadar mahrum kalmasına sebep olacağını hepinize hatırlatırım."

      ...

      ulan senin gibi huur çocuğuna küfür etmeyeceksin de ne yapacaksın? balkan harbinde yenilmişsin, 1. dünya savaşından yenik çıkmışsın, ne bekliyordun sonuç olarak? sonuç belli zaten: sevr. ki oradan sürülmemiz ne kadar zaman alacaktı? ordu kurmamıza bile izin verilmemiş sevrde, ey anasını gibtiğim ne olacaktı memleketin hali atatürk olmasa?

      anadolu bozkırı dediğin yeri mehmet akif istiklal marşında "cennet vatan" olarak tanımlamıştır. bugün senin o "bozkır" dediğin ülke dünyada en çok turist çeken 6. ülkedir. and olsun bir gün senin gibi şerefsizin kafasına sıkmaktan onur duyacağım. artık ihanetin boyutu bardağı taşırmıştır, istikbal için milli varlığa düşman olanların gebertilmesi gerekiyorsa elbet onu da yaparız. şimdi gibtir git amk evladı.
      ···
    5. diğerleri 2
   tümünü göster