+1
Cebimdeki telefonu çıkararak “Clash Of Clans” oynamaya koyuldum. Yirmi beş dakika falan sonra otobüsüm ineceğim durağa yaklaştı. Kalkıp düğmeye bastım. Otobüsten inip az önce yere attığım sigaranın hıncını alırmışçasına sigara içmek istiyordum. Otobüsten indiğimde de aynen öyle oldu bir sigara daha yakıp evimin tatlı yokuşunu, ılıktan hafif esen lodos, çişeleyen narin yağmur ve sigaranın keyifli tadıyla çıkmaya başladım. Her nefes geceyi daha net hatırlama yardım ediyormuş gibi, sigaramı kül ederken olan biteni, tepkilerimi, dediklerimi, aslında demek istediklerimi, diyemediklerimi düşünüyordum. Günün kritiğini böyle önemli günlerin ardından sıklıkla yapardım. Her seferinde ekgib bazı şeyler bulup kendimi küçük görsem de bu gece diğerlerinin aksine kendimi küçük görmediğim harika bir geceydi. Belki de harika bir kızın benden hoşlandığını öğrenmiş olmanın egosu beni rahatlatıyordu. “Evet kabul ediyorum.” Çok saçma sorular sorup, çok saçma cevaplar vermiştim. Olsun yine de harika bir gece ve günün özetinde en az iki sigarayı hak ediyordu.
Evime gelip üzerimdeki kıyafetlerle kanepeye kendimi attığımda gerçekten yorulduğumu yeni farkettim. Uyumak en iyi fikirdi. Hole’den geçerek odaya girdiğimde gömleğimin sadece üst iki düğmesini sökerek t-shirt misali üstümden çıkarmış, pantolonumun düğmesini çözmüştüm bile. Yeni çıkardığım kıyafetleri sandalyemin sırt dayama kısmına asmış yatağın üzerinde duran, Salı pazarını andıran kıyafet hengamesinden giyebileceğim bir eşofmanla kazağın gözüme ilişmesini umut ediyordum.
Neyse ki çakma mavi Adidas eşofmanımı ve pazardan aldığım kazağımı buldum. Elbiselere toplayıp sandalyenin üzerine koyduktan sonra yatağa girip güzel bir uyku çekmemem için hiçbir engel kalmamıştı.