+1
-Seninle bu yüzden beraber değilim. Korkmana gerek yok! Aramıza katılmak istemediğini söylerim olur biter. Kimseyi zorla içlerine almıyorlar. Zaten kabul edilmen için de bazı sınavları geçip ve belirli şartları sağlaman gerekiyor.
+O zaman beni buraya neden getirdin.
-Biriyle sırf ona aşık olduğum için beraber olamam bu yasak. Çünkü birine aşık olursan ona zarar veremezsin. Onu aldatamazsın. Seninle buraya gelmemim sebebi seni de diğer çocuklarmış gibi göstermek zorundaydım. Yoksa senle vakit geçirmeme, birlikte olmama izin vermezlerdi.
Gözlerinin tekrar dolduğunu görebiliyordum. Bu kadar mükemmel bir tiyatrocu olamazdı. Beni gerçekten seviyor ihtimalini göz ardı edemezdim. Ruhumun bir kısmı da hala ona inanmıyordu. “Peki ya bana bunların hiç birini söylemeseydi?” “Zaten dediklerini yapıyor olacaktım.” “Neden ben gibi işe yaramaz birini gruplarına çekmek istesin ki?” Zaman öyle hızlı akıp gidiyordu ki takip edemiyordum. Dünyalar kadar çok sevdiğim kokoreç soğumuş ağzımda yapışkan kuru bir tat bırakır olmuştu. Ağzımdan çıkan kelimelerin titreyeceğini bilirken, sulu gözlerle karşımda duran Tuğçe’ye döndüm.
+Peki neden bu dediğin tarikat mı grup mu o şeyden çıkmak istiyorsun?
-Ben aşk diye bir şeyin var olduğuna hiç inanmamıştım. Birini seveceğime, onunla bir hayat geçirebilme ihtimalini isteyeceğime... Seninle birlikteyken onlarla, onların içindeyken seninle olamam. Buna onlar izin vermezler.