Bu planı sana ve bülente söylemezdik çünkü karşı tarafın yemimizi yutması gerekiyordu bu da anca senin satıldığını sanmanla mümkün olacaktı. içerde celebi hocan ben ve tekfun en etkili tılsımları yazmaya başladık kefenin iç kısmına yazıyorduk görünmemeleri için. Oraya zaten mağlup bi şekilde gittiğimiz için ivalin kibrini okşayacaktık. Ve seni benm kefenlememi isteyecektim senin feryatların da olayı daha inandırıcı bi hale sokacaktı. ival de ne kadar kudretliği olduğunu düşünüp iice kibirlenecekti nitekim dediğim gibi de oldu. Mezarı açtığımız da tekfun ve arkadaşlarını bu aleme bağlayan senin daha önce gömdüğün tılsımı çıkaracaktım bu sayede tekfun ve arkadaşları kendi alemine kabilelerine gidebilecek ve yardım getirebileceklerdi. Kefene yazdığımız tılsımda yine toprakla kavuşunca buraya intikal etmelerine olanak tanıyacaktı. Tabi çok daha fazla savaşçıyla da gelebileceklerdi. Ama seni gömmeden de bunları yapmamız mümkün değildi çünkü o an ivalin bütün kabilesi oradaydı yapacağımız en ufak hatada hepimiz gidecektik. Bir problem daha vardı ivalin 2 muhafızı tepemizde dikiliyordu. Tekfunun kaybolduğunu görmeleri bizim bişeyler çevirdiğimizi düşündürebilirdi. O yüzden de tekfunun o anda onları öldürerek gitmesi gerekti. tekfunun seni kefene sararken ivalin muhafızlarıyla yan yana eğlenmesi bu yüzdendi. Çelebi hocan mezarı açmıştı dua orda duruyordu. Tekfuna gözlerimi kırparak işaret verdim. işaretimle tekfunun muhafızların boynunu kırması bir oldu. O anda duayı mezardan çıkardım. Artık gitmişti kabilesini ikna etmesi lazımdı. Bizim burasıyla o alemde zaman farkı olması nedeniyle bunun için yeterince zamanı da olacaktı. Buradaki saniyeler ordaki saatler demekti çünkü.