ne kadar boktan bi dunya

parası biten her adam gibi sokaklar da dolaşıyorum. ellerim beni takip ediyor. hayatımın son demlerini yaşıyormuşcasına ermeni şarkıları dinliyor ve karlı havalar da sokaklar da dolaşıyorum. sanki,ölüyormuşum da,hiçbir şey umurumda değilmiş gibi. yazmasaydım delirirdim sanırım. sıkıntıdan delirirdim. yazmak benim için sıkıntı halinden ibarettir. yazmak,boşalmak gibi birşey. kafam da her ne varsa, kağıda döküyor ve düşüncelerimi somut bir şekilde okuyorum. genelde küfürden ibaret oluyor ancak hoşuma gidiyor yazmak.bu arada günlerim hala sıradan. günde dört film izliyor ve bira içiyorum.iki gün önce hiç gitmediğim bir cafeye gittim ve bir bira istediğim.bir bomonti 8 lira dostlar. inanabiliyor musunuz ? tam 8 lira. insan bir bira o kadar para verince blowjob hizmeti de bekliyor ancak alabildiği tek şey sahte bir gülümseme. hava soğuk olduğu için cafeler de içmek zorundayım. üç bira içip kalktım ve cebimde ki tüm parayı masaya bıraktım. para üstü beklemeden arabama binip evime geldim. orada ki insanları düşündüm. içlerinde yıllık geliri en düşük olan bendim sanırım.en eski ve külüstür arabaya binen de bendim.en itici de bendim. sanki herkes bana bakıyordu. orada ki küçük kızları izledim. hiç biri bir kadının davranması gerektiği gibi davranmıyordu. sürekli sevişip, bakireliğini saklayan kızlardan.ama böyle mekanları ve cafeleri sevmediğimi söyleyemem. içeri de sizden bir yudum bira isteyen, sigara isteyen yada parkanızı çalmaya çalışan insanlardan yok. hiç bir işe yaramayan, sadece menü getiremek için ortalıkta dolaşan sarışın hatun dikkatimi çekti. hesap getirmiyor, sipariş almıyordu. sadece içeriye giren insanlara gülümseyerek hoşgeldiniz diyor ve menü bırakıyordu. tüm işi bu ve sanırım benden daha çok kazanıyor. eğer sarışın, uzun boylu ve büyük göğüslü bir kadınsanız hayatınız kolay olmalı.