-
401.
0hoca bana döndü. biz gidiyoruz dışarıda olacağız. korkma tamam mı dedi. el fenerini bana çevirmişti. yüzüme tutuyordu. sakın korkma dedi. sonra etrafa tekrar el feneri tuttu. kavsüm gitmişti yerinde değildi. dişi cin seni bekliyo tam karşındaki duvarda dedi. işi bitince çıkacak içinden. biz dışarıda olacağız. esirgeyen ve başığlayan allahın adıyla. deyip elimi sıktı avucunun arasına aldı. annem ve babam ağlamaya başladılar. hoca sakinleştirdi korkmayın geçecek allah yanımızda felan filan. yavaşça çıktılar. sanırım yuvalarının bizim alemimizde ki karşılığı olan yerdeydim. onlar ilerledikçe ışık kaybolmaya başladı. dizlerimin önüne çöküp ağlıyordum korkudan. kalbim yuvasından fırlayacak gibi çarpıyordu. tir titriyordum. ter akıyordu alnımdan. öyle bi ağır kokusu vardı ki o bile içime korku salıyordu. sonra ağzımın açıldığını hissettim. bişey elleriyle dokunup ağzımı açıyordu. kaya gibi sert eller. karanlığın ortasında kördüm ve bana ne oluyordu kim ne yapıyordu haberim yoktu. dudaklarım uyuştu. arapça sesler geliyordu döt bi yandan. öylesine kalın sesler di ki sanki aslanlar kükrüyordu etrafımda. boğazımdan aşağıya bişey akmaya başladı çığlık atmaya başladım. göğüs kafesim kırılıyordu sanki acıdan bağırıyordum. kollarımın iki yana açıldığını hissettim. tüm bedenime yayılıyordu. ve sırt üstü yattım. beni yere çekti. sonra tüm vücüdumun uyuştuğunu hissettim. neredeyse hiçbişey hissetmiyordum. gözlerimi kapadığımda bambaşka bi yerdeydim.
başlık yok! burası bom boş!