Pazar akşamı mesaj sesine uyandım. gelen mesaj aysudandı. endişeyle açtım mesajı bir gram umut kırıntısı yoktu bende. size mesajı hatırladığım kadarıyla yazmak istiyorum.
"Ben çok kırıldım william, herkes beni çok kırdı hayatımda bulunan. artık kırılmamak istiyorum. beni dünyada kırmayacak yegane insanlardan birisinin de sen olduğunu biliyorum. çünkü sen bana şimdiye kadar hep iyi oldun. kimsenin iyi olmadığı kadar hem de. sen benim hem dostum hem arkadaşım oldun. şimdi sevgilim de olabilirsin. bana hiç resmi bi teklifte bulunmadın william sadece duygularından bahsettin ama ben teklifte bulunmuşsun gibi düşünüyorum ve teklifini kabul ediyorum. "
o depresif takılan ergen yok olmuştu. evin içinde mal mal koşan gerizekalı ergene dönüşmüştü. çok mutlu olmuştum beyler. heyecandan kalbim öyle hızlı atıyordu ki bi an kalbim duracak sanmıştım. ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyordum. mesajına cevap vermeliydim.
w.cidden teklif etmedim mi ?
a.hayır sadece bana olan duygularından bahsettin canım
*
w.o zaman yarın resmi teklifimi yaparım
*
a.sabırsızlıkla bekliyorum
*
sonunda aradığım o mutluluğu bulmuştum. kendimi istanbula giren fatih sultan mehmet gibi hissediyordum. büyük bir zafer kazanmıştım. hem de en büyüğünden. artık onun güzel gözleriyle benim aşkla bakan gözlerim rahatça dans edebilecekti. onu mutlu etmek için şansım vardı. ve bu şansı iyi değerlendirmeliydim. onu dünyadaki en mutlu insan yapmalıydım. ona bir melek olduğunu hatırlatabilmeliydim. uçmayı bilmeden uçmayı öğretmeliydim ona.