Part 1:
Temmuz'un sonlarına doğru yaz güneşinin kavurucu sıcaklıgıyla düştük yollara yanımda en yakın olarak adlandırdığım arkadaşım vardı. Memlekete gidiyorduk 3 ila 5 saat arası vardı bulunduğumuz yerle, anneannem ve dedem in bir haftalığına şehir dışına çıkmaları gerekiyordu. Beni çağırma sebepleriyse hayvanlarına ve küçük tarlalarına bakmamdı, köylük alanlarda insanlar geçimlerini hayvanların sütünden ve tarlalardan karşılarlar. Ben de sıkılmamak için en yakın arkadaşım diye adlandırdığım alple konuştum, oda kafasını dinlemek istediğini söyleyince rahatladım, hem bana yardımcı olurdu. Yanımda Alp olduğu için sıkıntı yoktu, Kana kan dişe dişti yani güvendiğim çocukluk yıllarımı beraber geçirdiğim dostumdu. Akşam 23:37 gibi köye giriş yaptık, o an içimi garip bi his kapladı sebepsiz yere titredim, Alple sohbet ederek evin bulunduğu yere doğru yürümeye başladık. Topraklı yollar klagib köy yerleri işte, sokak lambaları yok ayın loş ışığı aydınlatıyor yolları.