0
Tuğçe’nin o pamuk gibi sesini, yüksek volümlü şarkının içinden bile duyabilmiştim.
-Hey geldik!
Daha önce tanıştıkları yüz ifadelerinden belli olan bir çocuğun önünde durdu. Sahnenin önüne gelmiştik. Yanımızdaki bir grup insan kendinden geçmişçe dans ediyordu. Sahnenin üzerinde tebeşirle çizilmiş yıldız benzeri işaret, yanmış mumlar ve üzerinde kan mı şarap mı henüz kestiremediğim bir kırmızı sıvı görebiliyordum. “Keşke gözlerim daha güzel göreseydi.” Aslında görmeyi istediğimi de çok sanmıyorum. Korkuyordum işte o kırmızı sıvının kan olmasından. Hayvan veya kedi kanı falan olmasının bile önemi yoktu yeterince korkunçtu, insan kanı olması ise hayallerimin ötesindeydi. Korkudan tüylerim diken diken olmuş, mideme korkunun sıkıştıran ağırlığı çökmüş ve üşümeye başlamıştım. Bayılmak o an iş bile sayılmazdı. Omzumda bir elin olduğunu ancak o el omzumu sıkıştırdığında fark edebildim. Gözlerimi hala sahneden alamıyor, içimdeki korkuyla boğuşuyordum. Müziğin arasından kalın ve kendinden emin bir sesle.
-Hoşgeldin!
Sesin geldiği yöne doğru yüzümü çevirdim. Benden daha uzun boylu, kulağında üçgen bir küpe takan, saçında tek telin bile kumral olmadığı uzun siyah saçlı, kemikli yüzlü, zayıf çocuğu gördüm. Omzundan başlayarak beni tutan elinin kol hattı boyunca gözüm onu süzdü. Kolunda boylu boyunca uzanan, şeklini tasvir edemeyeceğim dövmesi vardı. Onu inceleme işlemini o kadar yavaş yapmış olacağım ki. Bu sefer daha yüksek bir sesle.
-Hey kardeşim hoş geldin.
+Hoşbulduk!
Diyebildim alçak bir sesle. Benle daha iyi diyalog kurabilmek veya samimiyetini gösterebilmek için mi bilmem kulağıma doğru eğildi ve gülümseyerek.
-Korkmana gerek yok o sahneye dökülen sıvı, şarap… içmeyi çok severiz bu da onunla alakalı bir durum. Sen yine de şarabı yere döktüğümüzü falan söyleme tuhaf arkadaşlarının olduğunu düşünmelerini istemem.
+Yani öyle herşeyi anlatan biri değilim.
-Peki o zaman Tuğçe’yle size iyi eğlenceler.
Tuğçe’ye doğru sanki onu öpecekmiş gibi yanağından daha çok kulağına doğru eğilerek; müziğin içinde benim duyamacağım ses yüksekliğinde birşeyler söyledi.