-1
Tanrı var mıdır yoksa bizim hayal ürünümüz müdür? Bu soru insanlık tarihinin en önemli sorusu olmalı öyle değil mi? Ve öyle ağır bir sorudur ki bu; altında nice uygarlıklar tuz ile buz olmuş, nice savaşlar çıkmış, nice kanlar dökülmüştür. Öyle bir sorudur ki bu, insanlığın hem olumlu hem de olumsuz anlamda gelişimine etkide bulunmuştur bir şekilde. Çok enteresan olmaz mıydı eğer tamamen hayal ürünü olan bir tanrının uğruna birbirimizi boğazladığımızı bilseydik? Bence olurdu.
Shantaram isimli romanın Türkçe çevirisinin kapağında şöyle bir cümle yazar: “eğer kader seni güldürmüyorsa; espriyi anlayamadın demektir”. Garip değil mi; tanrının tüm bu dünyayı bizimle sırf dalga geçmek için yaratmış olması? Belki de öyledir değil mi? Düşünsenize dünyanın oluşumundan tüm insanlığın gibik bir maymun sürüsünden geldiğini ispatlayan bilim; bizim aklımızın en nefis ürünü; “neden” gibi bir soruyu yanıtlayamıyor? Hakikaten amk, neden lan? Neden biz varız? Neden biz, biziz? Neden ben gibtiğimin bir kelebeği değilim, ya da bütün ömrünü sadece var olarak ve tüm yeşilliğiyle insanlığa oksijen vermekten başka hiçbir gibe yaramayan bir bitki değilim de dıbına koduğumun bir insanı olarak nefes tüketmekte, varlığımın bilincine varmakta, etrafımı sorgulamaktayım şu an? Ve daha da önemlisi, varlığı veya yokluğuyla ilgili hiçbir gib bilmediğim bir varlık hakkında varsayımlarda bulunuyorum şu an? Neden lan neden? Çok basit bir soru değil mi bu? Yeryüzünde milyonlarca insan sadece kendi kafalarında uydurdukları bir mit yüzünden mi birbirini boğazladı? Yoksa gerçekten var mı böyle bir şey? Çok mu zor bir soru bu? Binlerce yıl boyunca kafamızı yoran, binlerce yıldır birbirimizi boğazlamamıza sebep olan bir soru, bizim için en önemli soru olmaz mıydı? Peki insanlığın en büyük kurtarıcısı olan bilimden böyle bir sorunun cevabını beklemek çok mu büyük bir iyilik istemek olurdu acaba? Herhalde olmazdı değil mi? gibtiğimin kanserine çözüm bularak kaç milyon insanı kurtaracaksın dıbına koduğumun taşşaklarına aklar düşmüş, beynindeki nöronları bilim adına tüketmiş huur çocuğu? Yüzbinlerce mi? Milyonlarca mı? Ben sana milyarlarca insanın ruhunu kurtarmayı vaat ediyorum. Haydi, şimdi bu problemi çöz.
Dedim ya, kader seni güldürmüyorsa espriyi anlayamadın demektir diye. Galiba espriyi anladım lan. Ne kadar uğraşsak da bizden milyonlarca kat daha ulu, daha yüce bir varlığın varlığını veya yokluğunu ispatlayamayacağız. Belki de ispat budur. Hiçbir zaman cevabını veremeyeceğimiz bir soruyu baştan neden sorduk ki? Belki de cevap sorunun ta kendisidir.
özet: batsın bu dünya.