0
Sen nabıyorsun burada? Senin evinin tam ters yönde olması gerekmiyor
muydu?
—Evet. Sadece seni görmek istemiştim. O dün gece yaşadıklarımız hakkında
biraz konuşuruz diye ümit ediyordum.
—Konuşuruz, evet, olur ama önce kendimi eve atmam ve serin bir duş almam
gerekiyor!
—Bu konuşmayı bekletmek istemiyorum Mercan, o yüzden duşunu bir an
önce alsan iyi edersin.
Mercan evine girdiği gibi tüm kıyafetlerini etrafa atarak duşa girdi. Emily ilk
defa Mercan'ın evinde yalnızdı. "Etrafa göz atmaktan zarar gelmez herhalde"
diye düşündü. Mercan'ın çalışma odasına girdi ve Mercan'ın uzun zamandır
bahsettiği şu çalışmalarını görebileceğini ümit ediyordu. Tam o sırada Mercan
duştan çıktı ve;
—Emily? Nereye kayboldun? Konuşacağız sanıyordum.
—Hiçbir yere kaybolmadım sadece su içmek için mutfağa girdim o kadar.
—O yüzden mi çalışma odamdan çıktın?
—Şu uzun süredir bahsedip durduğun çalışmalarını görmek istemiştim
sadece.
—Görsen bile birşey anlayacağını sanmıyorum Emily. Henüz tamamlanmış
bile değil zaten. Neyse, konuşmak istediğin konu neydi?
—Babam... Onun hakkında biraz konuşmamız lazım.
—Ne oldu bir sorun mu var?
—Hayır, sadece, o hala... Yaşıyor olabilir...
—Nasıl yani? Tüm dünya Dave Rose'u ölü biliyor, yaşadığını da nerden
çıkardın?
—Emin değilim... Sadece beni buraya gönderirken ileride tekrar
görüşeceğimizden bahsetmişti.
—Yaşıyor olsa bile ondan nefret eden bu kadar insan varken nasıl hayatta
kalmayı başarabilirdi ki?
—Dediğim gibi, bilmiyorum. Çoktan ölmüş bile olabilir...
—Afedersin, seni üzmek istememiştim.
—Yoo, önemli değil. Ben bile öldüğüne inanıyorum. Sadece yaşıyor
olabileceği ihtimalinden bahsetmek istemiştim.
Mercan bir süre bu konu hakkında düşündü. Eğer Dave Rose hala yaşıyorsa
nerede olabilirdi? Yaşanan büyük felaketten sonra herkes onu öldü biliyordu.
Yaşıyorsa yaptığı bu hatayı düzeltmek için mi çalışıyordu? Yoksa o da bütün
insanlar gibi sadece hayatta mı kalmaya çalışıyordu?