0
Anlaşıldı mı ?
— Peki Profesör...
— Elmir?
— Haklısınız Profesör.
Mercan sınıftan çıktığı anda herkes Irmak ve Elmir'e imalı bakışlar atıyor,
bazıları Profesör Mercan'ın da kullandığı çifte kumrular lakabını kullanıyordu
onlara karşı. Bu durumdan rahatsız olan Irmak ve Elmir utançlarından
hiçbirşey söyleyemezken bir ses yükseldi sınıfın ortasından.
— Rahat bırakın onları! Kim demiş bu devirde aşk yaşanmaz diye!
Gökhan'ın en yakın arkadaşı olan Burak'tan geliyordu bu ses, en çok Irmak ve
Elmir olmak üzere herkes şaşırmıştı bu duruma. Burak, Elmir ve Irmak
haricindeki herkes çıkmıştı sınıftan birkaç dakika içinde... Elmir Burağa
seslendi;
— Hey
— Efendim?
— Neden yaptın bunu?
— Kim olsa aynı şeyi yapardı dostum, yaptıkları doğru birşey değil.
— Ama sen-
— Gökhan'ın yakın arkadaşıyım değil mi ?
— Evet... Onu demek istemiştim.
— insanların ne dediğine aldırmayın, yaşamak istediğiniz gibi yaşayın. Yapmak
istediklerinizi yapın. Tıpkı benim az önce yapmak istediğim şeyi yaptığım gibi.
Elmir, Irmak ve Burak da sınıftan çıktıktan sonra Burak hiçbirşey söylemeden
hızlıca uzaklaştı onlardan. Elmir Irmak ile birlikte yürüyebileceğini düşündü.
— Hey.. Iım... Beraber yürümek ister misin?
— Olur tabi, ama fazla gecikmemem gerek. Annem fazla korumacı olabiliyor
dışarısı konusunda.
— Hak veriyorum annene, aynı bölgede oturuyoruz sanırım. Seni görüyorum
sık sık oralarda.
— Kuzey yerleşkesinde mi oturuyorsun sen de?
— Evet, ailem ile birlikte. Bilirsin, fazla konut yok kolonide.
— Anlamıyorum, bunun neresi sorun ki?
— Şey... Eski zamanlarda, yani çok önce. Bizim yaşımızdakiler ailelerinden
ayrılıp farklı şehirlerde yaşarmış. Biraz rahat geliyor bana, rahatı severim.
— Evet, rahatı sevdiğini fark edebiliyorum fakat bundan sonra sınıfta o kadar
rahat olmamalıyız bence...