+1
elinde ki mikrofona işaret ve orta parmağı ile iki kere dokunup üfledi. kemikli gözlüklerini burnundan aşşağıya kaydırıp iri gözleriyle kalabalığı süzdü. konuşmak için hazırdı. sadece onunla konuşmak için getirilen adam karşısın da oturmuş elinde ki soruları hazır bir şekilde bekletiyordu. elini cebine atıp marlboro red çıkartıp yaktı ve eliyle başlayabileceğini işaret etti.ilk soru geliyordu.
-sizin için sayın yazar, sizin çin bir erkek nasıl mutlu olabilir ?
sigarasını ağzına zütürdü, başını hafifçe yukarıya doğru kaldırdı. gözleriyle tavanı izliyor ve vereceği cevap için hazırlanıyordu.
-bir erkek için mutlu olmanın binlerce kuralı vardı ancak ben sadece bir tanesini bilirim ve sadece bunu uygulayarak diğerlerine ihtiyacım olmaz.
-bizimle paylaşabilir misiniz ?
-elbette. kural şudur ki,asla ama asla gibemeyeceğin kadınların hayalini kurma.
salonda ki hava oldukça garipti.bir kısım gülüyor bir kısım ise onu ayıplıyordu. onun bir yazar mı bir serseri mi yoksa bir komedyen mi olduğunu anlamaya çalışıyordu herkes. açık kahverengi bir pantolon ve beyaz bol bir gömlek giymişti. saçları incin ve tozluydu. ceketi veya deri ayakkaıları yoktu. değer vermiyordu böyle şeylere. pahalı elbiselere ve pahalı insanlara. pahalı menülere ve yıllanmış şaraplara.
-pekala sayın yazar. size göre aşk nedir ?
bu sefer sigarasından duman alamadı. öylesine donup kalmıştı ki.aşk! bu kelimeyi duymayalı aylar,bu hissi yaşamayalı ise yıllar olmuştu. sahi aşk neydi ? sayın yazar için aşk, sevdiği kişi için ölmek miydi ? yada üstün egolu bir şahıs gibi lanse edilen sayın yazar,bir kadının ölüme eşdeğer olduğunu düşünür müydü ? saniyeler geçiyordu ve salondakiler durumu garipsiyordu.o ise bunu aldırış dahi etmeden başından gece inanılması güç ve iğrenç aşk hikaseyini düşünüyor ve çektiği acılara rağmen nasıl hala ayakta olduğuna anlam veremiyordu. sunucu ise ortamın garipliğini sezmiş, duruma müdahale etmek için ortaya atılmıştı.
-sayın yazar.iyi misiniz ? soru mu tekrarlamak istiyorum. sanırım oldukça ağır bir soru sordum. size göre a...
konuşmasına izin vermeden eliyle sözünü kesti yazar.o,böyle bir duruma düşücek kadar aptal bir adam değildi kendine göre. ancak aşk, koca bir peygamberi dahi yenebiliyorken,bir adam nasıl dayanabilirdi ?
-sanırım aşk, onunla doğmayıp, onunla ölmeyi istemektir. evet,sanırım aşk budur.
-peki sayın yazar.siz daha önce aşkı tattınız mı ?
-ah bayım,ben ölü bir adamım. ruhum ve ceketim ölü benim ve aşk tehlikelidir. ölümü hak edecek kadar tehlikeli. sanırım aşık olan herkes birer kahraman. aşık olan herkes tanrının ona üflediği ruhu dahi reddecek kadar korkusuz insanlar. aşk tehlikelidir dostum, aşk bir insanı ayakta tutabilecek kadar tehlikelidir.
Tümünü Göster