kış uykusu

abi filmi izliyorum fena eleştiride bulunmak istiyorum..

filmin 58.dk'dayım..

filmin ödül almasının sebebi, ülkenin şuanki toplumsal yapıyla ilgili fena halde gözlemlenip, dışarı yansıtılması birnevi hainlik olmuş.

ikincisi benim, bu ülkenin insanlarıyla ilgili tutumuma ve yargılarıma paralel bi zamanlama olmuş.
demek ki ben paronayak değilmişim, hakatten bu toplum gittikçe bozulmuş ve sadece benim gibi temiz insanları değil, bozulmuş kesimleri de git gide rahatsız etmekte ama buna rağmen tak yolunda ilerlemeye devam ediyorlar.

üçüncüsü zenginlik, fakirlik, okul görmüş, görmemiş bir yana; insanları yine zıt kutuplara iterek, karşıt tarafları yağlayıp, parlatıp birbirinlerini haksız gösterme amacı var filmde. alanen yapmışlar bunu yani.

hani izleyenler içinde filmdeki diyologlarda bunlar ne diyor, saçma sapan konuşuyorlar şimdi buna sanat mı deniyor diyen de vadır ama zaten gerçekten sanatçı olsa bunlar, henüz olgun karaktere erişmemiş insanların saçmaladağı muhabbetleri değilde; kendi akil birikimlerini sunarak, örnek almamız gereken daha üst kavramları ele almalılardı ki, hayatımızda ne kadar saçma sapan anlayış varsa önemsiz olduğunu insanlar da kavrayabilsin.

bu ülke de hep bi ayrım oluşturuluyor; yok anneni mi seviyorsun babanı mı seviyorsun yok o partiden misin bu partiden misin, yok muhafazakar mısın atatürkçü müsün yok şu musun yok bu musun!

bu aq filminde de tipik şehirli "elit" bir yazarın (elit ama özünde yabani bir anadolulunun), taşralı köylü anadoluluya karşı tutumu; güya günümüz cumhuriyetinin eğitimli yazarı ile fukara köy hocasının birbirine karşı anlayışızlığı; iki tarafında birbirine karşı fitne fesatçılığı vs vs.

hani ilk ödül aldığında sevinmiştim bayağı, ama şimdi izleyince abi..

bu filme neden ödül verildiğini anlayabiliyorum.

ben son zamanlarda bu yargıya vardım:
dinin, vatanseverliliğin, kültürün, eğitimin ne olursa olsun; bulunduğun ve doğup büyüdüğün toplum hangi zihniyete sahipse, insani boyutun merhametliğe ya da şeytanlığıa ne kadar yatkınsa, direkt olarak dini inançlarını da özgürlük anlayışını da laikliğini de insanlığını da o derece gölgeler ve şekillendirir. bu bilinen bir şey belli ki. belki benim gibi düşünen ve zaten farkında olunabilir bi durum olabilir ama işte böyle genelde yayım ve yayın organları ile insanların bulunduğu konuma yönelik zıt ve karmaşık bilgiler, düşünceler empoze edilmekte. insanlar bunu ya bilerek ya da bu iğrençliğin içine düştüğünden farketmeden yapmaktadır.

sanat toplumu eğitmek için bir araçtır, ama bunun içinde gerçekten akil, bilinçli ve sapmamış eğitimli, sanatçılara (dolayısıyla bu sanatçının çıkabileceği topluma) ihtiyaç vardır.

ben bunlara sanatçı demem artık.
filmi bitirmedim belki önyargılı yazıyorum şuan ama. filmin şu 1saatli zaman dilimi içersinde vardım düşünce bu.

edit: merak edip, google da baktım eleştirelere, abi herkes beğenmemiş zaten de; beğenmeyenler ise filmde aydın - köylü atışmasını kötü senaryo kurgusuyla ifade edildiğini, temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp sunulduğunu ve nbc'ye yakışmayan düşük kalitede bir film olduğundan dem vurulmuş. aq böyle toplumun işte bu kadar sığ düşünüyor bu mallar. bu mu yani aq!