+11
-5
yine kuruyemiş tabağını karıştırdığım sıradan akşamlardan biriydi, tabağın dibinde leblebi ve kuru üzümden başka birşey kalmamış gibi görünüyordu
derken tabağın en derin noktasında parmağıma bir cisim temas etti, biraz yokladım, evet evet, bu bir kajuydu.
hemen iştahla diğer parmağımıda daldırıp, gün yüzüne çıkarttım o kaju tanesini.
fakat o da ne, inanılmaz çirkin bir kajuydu bu, resmen rengi kararmış, kenarında yeşilimsi tabakalar oluşmuş, iğrenç görünümlü bir kajuydu.
fakat biraz çaresizlikten biraz da meraktan o kajuyu ağzıma attım, çünkü aksi taktirde yoluma leblebi ile devam edecektim.
tükürmek üzere lavoboya koşmaya hazırlanırken, birden damağımda bir lezzet patlaması yaşadım, inanamıyordum
dilimde gevendeler raks ediyor, dansözler masalara çıkıyordu, tam bir lezzet şöleniydi
ve ben o an gözlerim dolu dolu şekilde o kaju tanesinden özür diledim, beni affetmesini umarak, ve anladım ki
dış görünüş herşey demek değilmiş :(