-
51.
-1saat 9:30 ben bu elenanın otelin önündeydim beyler. bekle bekle kız gelmiyor.
aha dedim, kız ekti bizi, yarın bi tane kekoyla görürsem kafama sıkarım amk.
ulan yarım saat oldu kız yok, iyice sinirlendim. bu arada kızın telefonu yok, faceden msj atıyorum ama dönmüyor.
dedim son 5 dk daha bekliyorum, sonra gidiyorum. o sırada kız geldi.
tüm vücudunu saran dar lacivert bir elbise giymiş panpalar, zütü ve tangası kabak gibi görünüyor.
"ne oldu elena, nerdeyse gidiyordum"
"özür dilerim, elbisem yoktu yeni aldım" dedi utangaç utangaç gülümseyerek. tabi o anda ben yelkenleri suya indirdim.
"çok yakışmış, bir dön bakayım"
kız utanarak döndü, kıçına iyice baktım bu arada ehe. neyse bir öpücük aldım, koluna girdim gidiyoruz.
içimden de ulan keşke biraz daha geç saatte buluşalım deseydim keşke diyorum. bu saate hala inferno boştur, zaman geçirmek için "biraz sahilde oturalım mı ?"dedim.
kabul etti, elinden tuttum zütürdüm banka oturduk. kız biraz gergin görünüyor dedim bunu rahatlatalım. işte soruyorum kardeşin var mı, ailen nasıl, şu bu falan.
fakir bir ailenin kızı, şuan moskovada yaşıyormuş ama küçük bir köyde büyümüş, katyayla ev arkadaşılar.
katya hemşire, buda lab. teknisyeni işte falan fistan. kız bunları anlattıkça ben yavaş yavaş aşık oluyordum ama başlıkta huur dememin sebebini sonra öğreneceksiniz.
başlık yok! burası bom boş!