1. 326.
    0
    ( https://www.youtube.com/watch?v=D1twu1hLo7c )

    O günün akşamı mert ile konuşmuştum bize gelecekti ertesi akşam sipariş listesini çoktan hazırlamış zile parmağını basmıştı bile. Mete o gün sevgilisinden ayrılmıştı onu dağıtmak için aldığımız yetmişlik votka, kafasını poşetten çıkarmış "ben burdayım" diyordu. Votkayı bulan ilk adamın yaptığı kokteyl gibi domates suyuna karıştırıp içmeye başladık. Ben mutlu bir heriftim ama dostumun acısını paylaşmak görevimdi. Sessiz ve melankoliyle başlayan gece bize başlangıcını unutturmuş çoktan kahkahalara boğuluyorduk. Şişedeki mutluluk içimize dolmuş uyuşan yanaklarımız olabildiğince gülümsüyordu. Aryanın içeceğimden haberi vardı ama bu kadar içeceğimi tahmin ettiğini sanmıyorum. ister istemez içimdeki özlemle aradım onu. Kendimi yatağa bırakmış gözlerimi kapatım başla bir aleme geçmiştim -tüm insanlardan uzak hani o sadece arya ve benim olduğum dünya- saçmalıyordum ama konuşan ben miydim alkol mü? Alkollüyken gelen hayal gücü ile düşüncelerden düşüncelere atlıyor arya'yı güldürüyordum. Ama konuşma sonu dünyaya geri dönmüştüm ve; "söylediğim her saçma kelime için bana yarın tokat atarsın ödeşiriz" dedim artık ciddileşmiştim "başka bişey yapsam?" dedi ne kadar algım zayıflasa da neyden bahsettiğini anlamıştım ama bozmadım "bütün cezalara razıyım" dedim -cellatım ol gel bana son arzumu sor- "seni seviyorum" dedi "ben de seni seviyorum" dedim ve ben sonbaharda söylediğim hiçbir "seni seviyorum" cümlesinden -alkollü olsam bile- pişman olmadım. Mert ile dışarı çıktık onu geçirdim ve yalnız kaldığım o an bir djarum Cherry yaktım mutluluğun hediye ettiği bu Bordo filitreli sigarayı bir daha hiç içmeyeceğimi bilemezdim.
    ···
   tümünü göster