0
Her gün halı yıkanıyor sanki bizim sokakta. Açık deterjan ve suyun karışımı. işin içine sokakta girdi mi, işte o zaman o koku bizim mahalle oluyor. Ziftlerin arasında kalan su birikintilerinin rengi gökkuşağı gibi. Arada köpürüp kabına sığamıyor. Bir dahaki oyuğa kadar akıp gidiyor gökkuşağı rengindeki köpükler. Öğlen kimse çıkmıyor kapıya. Akşam üstü sanki herkes birbirine sabahtan haber vermiş gibi, bi kapının önünde toplanıyorlar. Sokakta en az iki tane çaydanlık yerini alıyor. Top oynatmıyorlar Mehmet Abinin arabasına gelmesin diye. Çizilir mizilir, kimse uğraşmasın istiyor. Doksan beş model Broadway. Arkası oldukça havada duran beyaz bir araba. Kapımızın hemen karşısında, Hamdiye Teyzelerin yan tarafında, mavi apartmanın korkuluklarının dibinde, iki-ikibuçuk metrelik dallarından ayrı bir ağaç gövdesi duruyor. Beton dökülmüş üstüne. Kimse uğraşmamış ağacı sökmek için. Dalları korkuluklara dolanmış olsa gerek, kesmişler ağacı. Ağaçtan arda kalan Y harfi şeklinde bir gövde. Hafif arkaya, korkuluğa yaşlanmış gibi. Topumla basket oynuyorum orada. Y'nin arasına atmaya çalışıyorum. isabet edince, korkuluklara çarpan top, geri geliyor. Sayı yapıyorum. Yeni çocuklarla tanışıyorum. Bir saate kalmadan Sega oynuyorum. Hiç oynamamıştım. Atari dahi oynamamıştım. Mario oynayalım mı sorusuna, Mario nedir bilmem diye cevap vermek, beni istemeden üzüyor. Yeni arkadaşım, birin ikisinden dörde, dördün ikisinden sekize geliyor kısa bir süre sonra. Bense yanması için bekliyorum. Yanıyor sonra. Bu kez ben oynuyorum. ikinci saniye daha, mantarı çıkartmak için vurduğum anda yanıyorum. Gülüyor arkadaşım. Çıkıp eve geliyorum. Ağlıyorum. On dakika geçmeden arkadaşım geliyor peşimden. Konu kapanıyor. Basket oynuyoruz. O da basketi bilmiyormuş. Ama ben gülmüyorum. Top sekmiyor bile. Nasıl güleyim. Bizim camın karşısında oturan amcayı soruyorum Metin'e. Recep Amcaymış. Deliymiş kendisi. Bir oğlu varmış ki, aman! Eve her gece farklı farklı kızlar atarmış. Çok bira içermiş. Arada Recep Amcaya bile vururmuş. Kavga edermiş sürekli. Denk gelmemeliymişim. Bir tokatta bayıltırmış.